ÖRNEK ALINACAK MERCİ MUHAMMED SAS DİR.(MÜSLÜMANLAR İÇİN).
Allah Subhanehu ve Teâla, Kur’an’ı Muhammed b. Abdullah’a kavmi olan Araplara tebliğ etmesi için âyetler halinde indirmiştir. Bu âyetler, Arapçayı bilen kimseler tarafından okunabilmekte ve anlaşılmaktadır. Araplar arasında yaşayan ve Arap bir peygambere inen bu Kur’an, âyetler topluluğundan oluşan sûrelerden bir benzerini getirebilmeleri için, Arap dilini kullanmakta belağatları ve ediplikleri ile övünen Araplara meydan okumaktadır. Daha işin başında, Mekke’de iken Araplara şöyle meydan okumaktadır: "Senin için 'onu uydurdu' diyorlar, öyle mi? De ki: Öyleyse onun sûrelerine benzer uydurma on sûre getirin. İddianızda samimi iseniz Allah’tan başka çağırabileceklerinizi de çağırın." * Mekke Araplarının bu meydan okuma karşısında âciz kaldıkları ortaya çıktıktan sonra bu defa Allah (cc), sûrelerden bir tanesinin benzerini getirmeleri için onlara meydan okumaktadır: "Senin için 'onu uydurdu' diyorlar, öyle mi? De ki: Öyleyse onun sûrelerine benzer bir sûre getirin. İddianızda samimi iseniz Allah’tan başka çağırabileceklerinizi de çağırın." * Mekke Arapları bundan da âciz kaldılar. Allah Rasülü (sav) Medine’ye intikal ettiğinde ise bu defa Allah Sübhanehu ve Teâla geride kalan Arapların tamamına meydan okumakta ve bir sûre getirmelerini istemektedir: "Kulumuz Muhammed’e indirdiğimiz Kur’an’dan şüphe ediyorsanız siz de onun benzeri bir sûre meydana getirin. Eğer doğru sözlü iseniz Allah’tan başka güvendiklerinizi de yardıma çağırın." * Böylece diğer Araplar da Kur’an sûrelerinin veya âyetlerinin bir benzerini meydana getirmekten âciz kalmışlardır. https://www.facebook.com/photo.php?fbid=866181606735985&set=a.311263165561168.71511.100000324607185&type=1&theater