Sayın Başkanım, değerli konuklar ve gazeteci arkadaşlarım,
Konuşmama başlamadan önce, yakın bir zamanda elim bir trafik kazasında kaybettiğimiz Bomba15 sahibi gazeteci arkadaşımız Ramazan Acar’ı özlemle anıyoruz. Toprağı bol olsun, ışıklar içinde yatsın!
İnternet Gazetecileri Derneği olarak ilk ve kurucu kongremizi bugün, dünyada ve ülkemizde gazetecilerin sırf görevlerini yaptıkları, halkın haber alma hak ve hürriyeti kapsamında olay ve olguları haberleştirdikleri için hapislere düştükleri, şu anda 40 meslektaşımızın hapiste olduğu, Freedom House İnsan Hakları Örgütü'nün raporuna göre, Türkiye'de basın özgürlüğünün 120. sıraya düştüğü, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün Basın Özgürlüğü sıralamasında ise 2002 yılında 99’ncu sırada bulunan ülkemizin bugün 179 ülke arasında 154’ncü sırada yer aldığı koşullarda buruk olarak toplamış bulunmaktayız. Sizleri saygı ve sevgiyle selamlıyor, hoş geldiniz diyorum.
Hep yakınıyoruz; Burdur’un tanıtım sorunu var diye. Tanıtımda temel araç yazılı ve yazısız –yani internet olmak üzere basındır ya da öyle olmalıdır. İl merkezinde 3 yerel yazılı basın yayın organına karşılık ilçelerle birlikte 15 kadarı aktif olmak üzere 25 civarında internet gazetesi faaliyette bulunmaktadır. Yılın başında 10 Ocak günü, yani Çalışan Gazeteciler Günü’nde dağınık vaziyette olan internet gazetecilerini toparlayarak bir kuvvet haline dönüştürmek için biz 7 internet gazetecisi bir araya gelerek ilimizde dernek türleri içinde bir ilki temsil eden Burdur İnternet Gazetecileri Derneği
(BİGAD’ı) kurduk.
BİGAD, hangi ihtiyaçtan ortaya çıktı?
Bir kere demokratik bir hakkın kullanılması, örgütlü olmayan güç güç değildir anlayışının hayata geçirilmesi söz konusudur.
Bir gazeteci sırf işini yaptığı, bir haber yaptığı için hakkında açılan hakaret davası ilimizin basın dünyasında haber değeri taşımadığı gibi; aynı gazetecinin beraat etmesi, kamuoyunda “demokrat” olarak bilinen davacı şahsa hukukun üstünlüğüne inanmış bağımsız vicdanlı bir hâkim tarafından tokat gibi demokrasi, ifade ve düşünce hürriyeti dersi verircesine beraat vermesi de haber değeri taşımıyor.
Son 5 yılda Burdur’da birçok basın emekçisi, medya çalışanı tazminatsız işten atıldı ya da ayrıldı; Burdur basın dünyasından ne örgütsel ne de bireysel kimsenin çıtı çıkmadı. Bir basın açıklamasıyla bile olay kınanmadı. Irak’ta Japon gazetecinin boğazlanması nedeniyle ayağa kalkan dünya medyası ile demokratik kamuoyunun duyarlılığı gazetecilerimizin selameti, huzuru ve güvenliği için kesin bir zorunluluktur. Yani ilimizde gazetecilerimiz arasında mesleki dayanışma sıfır noktasında sürünmektedir. İşte BİGAD’ın en temel kuruluş amaçlarından biri böyle bir dayanışma düşüncesi ve ruhu yaratmaya ve geliştirmeye çalışmaktır.
Öte yandan BİGAD, elektronik iletişim ve internet alanlarını kapsayan gazetecilik mesleğini, mesleğin geleneklerini, ahlaki ilkelerini korumak için çaba sarfedecek. Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’nin herkes tarafından benimsenmesini, geliştirilmesini, toplumda yaygınlaşmasını sağlamaya çalışacak. BİGAD, herkesin bilgi edinme, halkın doğru haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkını, iletişim, düşünce açıklama, eleştiri ve yorum hakkıyla ifade ve basın özgürlüğünü savunacak. Ve en önemlisi BİGAD, internet gazetecilerini meslekleri içinde maddi ve manevi yönleriyle geliştirmeye, ilerletmeye, korumaya ve yüceltmeye çalışmak için faaliyetlerde bulunmak amacıyla kurulmuştur.
Medya teknolojisinin bugün geldiği aşamada, internet gazeteleri kamuoyu oluşturmada birinci derecede belirleyici rol almakta; hem ülke çapında hem küresel çapta olduğu gibi, yazılı basında yayınlanacak olan haberleri bir gün önceden internet medyasından okunabilmektedir. Gün içinde olan bir trafik kazası ya da başka bir olay nedeniyle hemen herkes akıllı telefonlarına sarılmakta, ilde yayın yapan internet gazetelerini taramakta, ilk elden haberlerin detaylarına kadar öğrenmektedir. Yazılı basın ise haberi ertesi gün yayınlayabilmektedir. Deyim yerindeyse yazılı basın, bugün internet gazeteciliğinin kuyruğuna takılmaktadır. Bundan dolayı da özellikle Batı basınında gittikçe artan bir ivmeyle medya dünyası yazılı yayınlarını durdurmakta, onların internet versiyonlarını canlandırma yolunu seçmektedir. Bu gerçeğin bizde uyandırdığı algıysa, orta ve uzun vadede kâğıdın öleceği yönündedir.
Kâğıdın öldüğü ya da yok olma sürecine girdiği öngörüsü, esasen internet teknolojisinin ulaştığı aşamanın bir tahliline dayanmaktadır. Uzmanlar yakın zaman içinde bütün nesnelerin internetle birbirine bağlandığı bir döneme girildiğini belirtmektedir. Ağ teknolojileri sektöründe önde gelen şirketlerden biri olan CİSCO’ya göre, 2020 yılında 50 milyar, 2050 yılında yarım katrilyon (yani 500 milyar) nesne internete bağlı olacak. Bu gelişme ise sadece makinelerle makinelerin iletişimi değil, makinelerle insanların iletişimini de kapsayan Her Şeyin İnterneti Çağı’nı getiriyor.
