Savcıdan valiye tokat gibi demokrasi dersi

2015-01-21 40

Valiye Savcıdan tokat gibi demokrasi dersi
BSTP, BURTÜKODER ve BURTED Başkanı Kemal Arslan’ın yaptığı basın açıklamalarında kamu görevlisine (kendisine) hakaret ettiğini öne sürerek Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunan dönemin Valisi Nurettin Yılmaz’a Cumhuriyet’in Savcısı tokat gibi demokrasi ve ifade hürriyeti dersi verdiği ortaya çıktı. Cumhuriyet Savcısı, verdiği takipsizlik kararının değerlendirme bölümünde Vali Yılmaz’a, “Yargıtay ve AİHM içtihatlarında da vurgulandığı üzere kamu görevlilerinin niteliği gereği eleştirilere açık ve hoşgörülü olmaları gerektiği, sonuç itibariyle kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılmıştır” şeklinde uyarıda da bulundu.

Burdur Sivil Toplum Platformu (BSTP), Burdur Tüketicileri Koruma Derneği (BURTÜKODER) ve Burdur Tüm Emekliler Derneği (BURTED) Başkanı Kemal Arslan’ın yaptığı basın açıklamalarında kamu görevlisine (kendisine) hakaret ettiğini öne sürerek Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunan dönemin Valisi Nurettin Yılmaz’a Cumhuriyet’in Savcısı tokat gibi demokrasi ve ifade hürriyeti dersi verdiği ortaya çıktı. Cumhuriyet Savcısı, verdiği takipsizlik kararının değerlendirme bölümünde Vali Yılmaz’a, “Yargıtay ve AİHM içtihatlarında da vurgulandığı üzere kamu görevlilerinin niteliği gereği eleştirilere açık ve hoşgörülü olmaları gerektiği, sonuç itibariyle kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılmıştır” şeklinde uyarıda da bulundu. Savcılığın kararları, demokrasi, ifade, düşünce ve basın hürriyeti, halkın haber alma hakkından nasibini almamışlar için de şamar gibi ders niteliğinde belgeler olarak hukuk tarihine geçmiştir.
“DEVLETİN KAPILARINI VATANDAŞA KAPATTI”
Yaptığı basın açıklamasında dönemin Burdur Valisi Nurettin Yılmaz’a veryansın eden Kemal Arslan, Bitlis’ten istenmeyen Vali ilan edilerek kovulurcasına gelen bir Vali olarak Nurettin Yılmaz’ın, “bilgeliğinin taçlandırdığı, mütevazılığı fark edemeyip, ‘Burdur halkının özgüveni yoktur’ diyebilecek kadar pervasızlaşan valileri dahi tebessümle karşılamasını bilen Burdur halkı”nın, kendisini “bağrına basabilen bir babacanlık gösterdiği” halde, “devletin kapılarını vatandaşa kapattığı”nı iddia etti.
“ŞİRKET PARASIYLA YURT DIŞI FUARLARI GEZİP DOLAŞARAK KAMU KURUMLARININ İDARESİNİ AKP MİLLETVEKİLİ ÖZÇELİK’E BIRAKTIĞI”
Arslan kapalı kapı uygulamalarının yanısıra Vali Yılmaz’ın, “valilik yapmayı gezip tozmak olarak algıladığı”nı, “şirket parasıyla yurt dışı fuarları dolaşmaktan utanmadığı”nı, “ildeki kamu kurumlarının yönetimini, AKP’li Vekilin eline bırakarak yurttaşın derdini sahiplenmekten, sorunlarını çözmekten kaçındığı”nı ileri sürdü.
VALİ YILMAZ’IN, AKKAYA’YI KURTARMAK İÇİN SAHTE EVRAK DÜZENLEYEREK İLLER BANKASINA KUMPAS KURDUĞU İDDİA EDİLDİ
Senir suyu isale hattının arızalarını giderip bir türlü beceremeyen dönemin Belediye Başkanı Sebahattin Akkaya’yı kurtarmak amacıyla, “sahte evrak” düzenleyerek İller Bankası’na kumpas kurduğu, ancak sahteciliğin Sayıştay tarafından fark edilmesiyle oyunun bozulduğu iddia edilen Vali Yılmaz’ın “kendisini vareden bir yapıyı kandırmaya çalıştığı”nın ileri sürüldüğünden dolayı adli takibat konusu yapıldığını belirtti.
SAVCIDAN VALİ NURETTİN YILMAZ’A TOKAT GİBİ DEMOKRASİ DERSİ
Bundan sonra Cumhuriyet Savcısının takipsizlik veren kararının gerekçesinde, Vali Nurettin Yılmaz’a tokat gibi demokrasi ve ifade özgürlüğü dersi vermesi gelmektedir: “…Şüphelinin internet sitesinde yaptığı yorumlarda yer alan ifadeler muhatap bakımından kırıcı, şok edici, incitici veya rahatsız edici nitelikte olarak algılanıp, sert bir üslup içerse de, yazının bütünü göz önünde bulundurularak ifadenin içeriğine, ifadenin açıklanmasındaki özene, açıklamayı yapanın toplumdaki konumuna ve amacına, açıklamanın konusuna ya da hedef aldığı kişi veya gruba göre değerlendirme yapılması gerektiği, buna göre şüphelinin savunması ve dosyaya eklenen belgeler de nazara alındığında (…şüpheli Kemal Arslan’ın), şikâyetçinin görev yaptığı döneme dair ifadelerinin eleştiri niteliğinde olduğu, ifade özgürlüğü kapsamında eleştiri hakkının kullanılmasının sınırları içerisinde kaldığı, şikâyetçiyi hedef alan ve onu küçültücü sözler içermediği, Yargıtay ve AİHM içtihatlarında da vurgulandığı üzere kamu görevlilerinin görevlerinin niteliği gereği eleştirilere açık ve hoşgörülü olmaları gerektiği, sonuç itibariyle kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılmıştır.”
ARSLAN: “BU, YAŞADIĞIMIZ İLK HOŞGÖRÜSÜZLÜK DEĞİL”
Konuyla ilgili olarak KıvılcımHaber’e bir açıklama yapan Burdur Sivil Toplum Platformu Başkanı Kemal Arslan, Burdur’da valilerden dolayı maruz kaldıkları hoşgörüsüzlüğün ilk olmadığına dikkat çekerek, “yargı kararında da vurgu yapıldığı üzere kamu görevlilerinin daha fazla hoşgörülü olmaları demokrasimiz için olmazsa olmaz bir koşul olup; özellikle Sayın Valilerimizin tahammülsüzlüğünden doğan yaşadığımız sorunların, aklıselim sahibi, hoşgörülü bir yaklaşımla