KAZA KADER MESELESİ-17-21

2014-12-28 1

Kaza ve Kader
İki kelimenin iç içe girmiş bir şekilde bir arada kullanılmasıyla meydana gelen "Kaza ve Kader"in belirli bir anlamı vardır. "Kaza" kelimesinin "Kader" kelimesi ile birleşiminden meydana gelen, birinin diğerinden ayrılması mümkün olmayan "Kaza ve Kader" ifadesinin bir arada kullanılmasıyla belirli anlamı vardır. Bir başka anlamın oraya girmesi doğru olmaz. Sahabenin de Tabiin'in de böyle bir anlamı kullandıkları da görülmemiştir. Şer’î nasslar, kelimelerin sözlük anlamları, Sahabenin, Tabiin'in ve onlardan sonra gelen Tebe-i Tabiin âlimlerinin görüşleri ve sözleri incelendiği zaman, "Kaza ve Kader" kelimelerinin bir arada terim olarak belirli bir anlama delalet edecek şekilde ne bir Sahabede ne de Tabiin'de kullanıldığına rastlanmamıştır. Bu iki kelimenin ıstılah/terim anlamına delalet edecek bir ifade Kur'an'da ve Sünnette de geçmemektedir. Bezzar'ın hasen bir senetle rivayet ettiği şu hadiste geçen bu kelimeler bile ancak sözlük anlamında kullanılmıştır. Nebi Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle diyor:

أكثر من يموت من أمتي بعد قضاء الله وقدره بالأنفس "Ümmetimden ölenlerin çoğu Allah’ın nefisler hakkındaki Kazası ve Kaderinden sonra ölür."

Bu nedenle "Kaza ve Kader"in delalet ettiği anlama ancak birinci asrın sona ermesiyle Kelamcıların ortaya çıkmasından ve Yunan felsefesinin tercüme edilmesinden sonra rastlanmaktadır. Sahabe asrında bu iki kelime bir arada kullanılmadığı gibi, böyle bir anlam üzerinde tartışma yapıldığı veya herhangi bir ihtilafın vuku bulduğu da görülmemiştir. Sahabe asrı boyunca -yani H. 1. asır boyunca- Müslümanlar "Kaza ve Kader" konusunu bilmiyorlardı. Evet, her ne kadar "Kaza" ve "Kader" kelimeleri hadislerde yalnız başına kullanılmış ve yukarıdaki hadiste de bir arada kullanılmışsa da bunların tamamı sözlük anlamında olup ıstılahi anlamda kullanılmamıştır. Hasen'in rivayet ettiği kunut hadisinde "Kaza" kelimesi şu şekilde geçmektedir:

Hasen diyor ki; Vitir kunutunda okuyacağım sözleri Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem bana öğretti. Sonra da kunut duasını zikretti. Onun bir bölümü şöyledir:

وَقِنِي شَرَّ مَا قَضَيْتَ إِنَّكَ تَقْضِي وَلاَ يُقْضَى عَلَيْكَ "Kaza etmiş olduğun şeylerin şerrinden beni koru. Muhakkak ki sen dilediğin gibi kaza edersin. Hiç kimse sana kaza edemez."[1]

"Kader" kelimesi de Cibril hadisi ile ilgili bazı rivayetlerde geçmiştir.
şöyle yapsaydım, şöyle şöyle olurdu deme. Ancak Allah takdir etti de. O, dilediğini yapar."[3]
http://islamdevleti.info/kitaplar/Islam_Sahsiyeti_Cilt_1/11.htm