ADNAN OKTAR: Kürt kardeşlerim bir kere çok temiz insanlar, titizler, çok onurlular, çok efendiler, haysiyetine, şerefine, namusuna çok düşkün insanlar ve dinden müthiş lezzet alırlar. Risale-i Nur okunsun, Abdulkadir Geylani’den bahsedilsin, İmam-ı Rabbani’den bahsedilsin ihya olurlar, acayip sevinirler. Böyle insanların içerisine geliyorsun sen “Abdullah Öcalan Allah” diyorsun (haşa) “din yok” diyorsun “aile yok” diyorsun “peygamberler yalan söyledi” diyorsun, PKK’nın kafasını söylüyorum. Leş gibi ayrıca. Çok korkunç bir şey, orada nur gibi genç kızlar var, nur gibi anneler var, babalar var. Sen pislik adamsın, niye oraya giriyorsun? Haraç almaya geliyorlar elinde silahla. Ben buna karşıyım. Kürt’le PKK’yı ayırt etmek zor değil. Anlamazdan gelmenin de bir alemi yok. PKK pisliktir, Kürt nurdur. Bunu iyice anlayacaklar.
DİDEM RAHVANCI: Sizin Kürtçe hesabınıza yazan Kürt kardeşlerimiz “PKK bizi çok fazla eziyordu sizin sayenizde kurtuluşa erdik” diyorlar.
ADNAN OKTAR: Elhamdülillah. Benim annelerimin evine gelmeyecekler, kız kardeşlerimin evlerine gelmeyecekler, dedelerimin evine gelmeyecekler. İstemiyoruz bu pislik herifleri. Çekip gitsinler.
GÜLŞAH GÜÇYETMEZ: Kürt kardeşlerimiz özerkliği de asla kabul etmezler.
ADNAN OKTAR: Ne yapsın, niye öyle bir şey olsun? Atlıyorlar otobüse direkt İstanbul’a geliyorlar. Gelip balık ekmek yiyor. Ama hakikaten çile çektiler, acı çektiler ama bir tek onlar değil ki, Müslümanlar da çok acı çekti inananlar, herkes, Nurcular, Süleymancılar herkes acı çekti. Devletin yapısı değişti. Eskiden hükümetlerin mantığında vatandaşa güvenmeme vardı. En iyi vatandaş hapiste olan vatandaştır mantığı vardı. İçeri atıyor, hapse koyuyor “gözümün önünde olsun evladım.” Hani böyle ne yaptı ne ettiğini göreyim gibisinden. Herkesi dolduruyorlardı çaka çaka. Aşırı sevgiden herhalde, abartılı sevgiden. “Sokaklar bozuk, gözümüzün önünde olsunlar daha rahat olur” falan gibi.
“Eğer Türkiye’yi bize yar etmezseniz biz de dünyayı size yar etmeyiz.” O hoşuna gitmiş kardeşimizin, o doğru. Kıyameti koparırız derken bir bildiğim var ki söylüyorum. Amerika, Rusya, Çin her yer buhar olur söyleyeyim. Aman ha, aman ha. Oldu bitti diye de bir şey olmaz. İnsanın evine bazen sokaktan köpek geliyor koltuğun üstüne oturuyor, “hoşt” diyorsun hayvana gidiyor. PKK da böyle, gelip işgal edebilir orayı, gelebilir, “hoşt köpek” dersin kuyruğunu kıstırıp gider. Onlar oldu bittiyle iş olacak zannediyor, öyle bir şey olmaz. En uzun vakti alıyorum; 48 saat. En fazla 48 saatimizi alır. Dağdan taştan her yerden kazırız. Hepsini kulağından tutar hapse sokarız. Densizliği bırakacaklar. Gayet kolay bu, son derece kolay. Kanunla hukukla. Akıllarını başlarına alacaklar.