Kadına yönelik şiddet, kadının fiziksel, cinsel" /> Kadına yönelik şiddet, kadının fiziksel, cinsel"/>
Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri,
Kadına yönelik şiddet, kadının fiziksel, cinsel ya da psikolojik zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel olan hareketlerdir. İster kamusal, ister özel alanda olsun kadına yönelik her türlü baskı yöntemi şiddettir.
Özellikle 2006 yılından sonra TBMM’de ciddi çalışmalara imza attık. Bu konuda tüm milletvekili arkadaşlarımız hassasiyet gösterdiler. Kurulan komisyon ciddi çalışmalar yaptı ve bu çalışmalar yasal düzenlemelerle desteklendi.
Tüm bu yasal düzenlemelere, devletin aileye, kadına bakışının değişmesi yönünde atılan adımlara rağmen, polisiye tedbirlerin son derece arttırılmasına rağmen yapılan araştırmalar gösteriyor ki koruma altında olan kadınların yaklaşık yüzde 9’u tedbir kararlarına rağmen öldürüldü. Araştırmalara göre cinayete kurban giden kadınların Yüzde 13’ü boşanmak istediği ya da boşandığı kocasıyla barışmak istemediği için “namus” bahanesiyle, yüzde 9’u “birliktelik teklifini reddettikleri” için öldürüldü.
Kadın, sahip olunacak, kontrol edilecek, üzerinde her türlü tasarruf yapılabilecek nesneye indirgeyen bakış açısı değişmelidir. Evlilik cüzdanı bir TAPU değildir. Erkek ve Kadının birlikte bir ömrü paylaşma kararlarının sözleşmesidir. Kadına SAHİP OLUNDUĞUnu tescilleyen bir belge değildir.
Kurulacak komisyon aslında toplumun algılarını değiştirecek ve kadın – erkek ilişkilerine ışık olacak yol haritaları ortaya koyması çok önemlidir. Evet önyargılarla mücadele edeceğiz. Einstein “önyargıların değişmesinin atomu parçalamaktan zor olduğunu söylemişti. Kanayan bir yara haline gelen Kadın Cinayetleri için sürekli bir çaba ve takip içerisinde olacağız. Biliyoruz ki "taşı delen suyun şiddeti değil, damlaların sürekliliğidir"
Çalışacağız. İnsanı, kadını hayatta tutmak için her birimizin sorumlulukları var. Her kadın bir denizyıldızıdır. Denizden sahile vurmuş denizyıldızlarının çetelesini tutmak yerine onları denize, hayata kazandırmalıyız.
Değerli Milletvekilleri,
‘Kadın dünyanın yarısıdır’ derler. Bizim muhteşem lûgatimizde namus kelimesinin anlamı “kanun”dur. Yüksek medeniyetimiz bize kadının namus olduğunu bildirirken aslında zannedilenin tersine şunu söylemektedir: “Kadın kanundur.” O yoksa kaos vardır, düzen bozulmuştur, savrulma vardır, baş aşağı yıkılma vardır.
Kadına yönelik şiddet, kadınlarda psikolojik ve fiziksel olarak yaralanmalara yol açan, acı çekmesine neden olan, onurunu kıran, kadınlara karşı ayrımcılığın sürmesine sebep olan, temel hak ve özgürlüklerini engelleyen bir durumdur. Bu durumun önlenmesi, engellenmesi ve kadın cinayetlerin her ne sebeple işleniyorsa işlensin nihayete ermesi için Ak Parti Grubu olarak tüm desteği vermeye hazırız.
Konuşmacı: İstanbul Milletvekili Ak Parti Grup Başkanvekili Mihrimah Belma Satır
Konu: Kadına Şiddetle İlgili Tüm Siyasi Parti Gruplarınca Verilen Önergeler