20-Korunmuş Tavan Kur'an-ın Bilimsel Mucizeleri

2014-11-23 60

“Ve gökyüzünü korunmuş bir tavan yaptık. Onlar ise ayetlerinden yüz çeviriyorlar.” (Enbiya 32)

Kur’an bu ayet-i kerimesiyle gökyüzünün korunmuş bir tavan olduğundan bahsetmektedir. Acaba korunmuş tavan olmak, ne manaya gelmektedir. Şimdi bu konuda bilim adamlarının sözlerini dinleyelim:

Atmosfer dünyayı çepeçevre kuşatan, gözle görmediğimiz çeşitli gazlardan oluşmuş, 10 bin km.ye varan kalınlıkta, taştan daha sert bir gaz okyanusudur. Şimdi atmosferin koruyucu özelliklerini maddeler halinde sıralayalım;

1- Meteor ve gök taşlarına karşı koruması:

Uzay’dan dünyamıza her gün irili ufaklı milyonlarca meteor düşmektedir. Atmosferimiz bu meteor bombardımanına karşı şeffaf yapısına rağmen adeta çelikten bir set gibi karşı koymaktadır. Atmosfer’in bu özelliği olmasaydı Dünyada hayat olmazdı. Yeryüzü ise delik deşik olurdu. Bunun bir örneğine uydumuz Ay’a gidildiğinde tanık olunmuştur. Sağanak halinde yağan taşlar Ay yüzeyine çarpmış, irice olanları ise Ay’ın kabuğunun içine de girerek derin çukurlar oluşturmuştur. Meteorlar Atmosfer’deki moleküllere büyük bir hızla çarpmakta, yüksek bir sıcaklık kazanıp buharlaşmakta ve toz parçalarına dönüşerek kaybolmaktadır.

2- Güneşin zararlı ışınlarına karşı koruması:

Atmosfer aynı zamanda Güneş’ten gelen zararlı ışınları da filtre eder. Canlılar için öldürücü etki yapan mor ötesi ışınları tutar. Eğer atmosferin Ozon tabakası olmasaydı, Güneş’ten gelen zararlı ışınlar filtre edilmeyecek ve dünyadaki hayat yok olacaktı. İşte ayet-i kerimede, “korunmuş tavan” ifadesiyle bu korumaya da işaret edilmiş ve bunun Allah’ın varlığına karşı bir ayet ve delil olduğundan bahsedilmiştir.

3- Uzayın dondurucu soğuğuna karşı koruması:

Uzay’daki ısı ortalama –270 derecedir. Dünya’mız Uzay’ın bu dondurucu soğuğundan yine Atmosfer sayesinde korunur. Atmosfer sahip olduğu özellikler sayesinde Güneş’ten gelen enerjinin çabucak gök boşluğuna geri dönmesini engellemektedir. Ayrıca Güneş ışınlarının dağılmasını sağlayarak Güneş’i doğrudan görmeyen ve gölge olan yerlerin de aydınlık olmasını olanaklı kılmaktadır.

Atmosfer, içerisinde oluşan hava hareketlerine bağlı olarak yeryüzünde sıcaklığın dengeli dağılmasını sağlar. Bu yolla çok ısınan yerlerdeki hava kütleleri, az ısınan yerlere taşınır ve bir denge kurulur. Böylece sürekli ısınan Ekvator ve çevresinde sıcaklıkların aşırı yükselmesi, devamlı sıcaklık kaybına uğrayan kutup çevrelerinin ise aşırı soğuması önlenmiş olur. Kısacası Uzay’ın öldürücü ısıdaki soğuğundan korunmamızdan, Dünya’daki yaşanılabilen ısının sağlanmasına kadar tüm oluşumlar, Allah’ın, Atmosfer’i tüm detaylarıyla mükemmel şekilde yaratması sayesinde mümkün olmuştur.

Dünya’yı zararlı etkilerden koruyan yalnızca atmosfer değildir. Atmosferin yanı sıra “Van Allen Kuşakları” denilen ve Dünya’nın manyetik alanından kaynaklanan bir tabaka da gezegenimize gelen zararlı ışınlara karşı bir kalkan görevi görür.