Duvar Davası 9 Aralık'a Ertelendi

2014-09-30 20

Duvar Davası 9 Aralık'a Ertelendi
1995 yılında 18 yaşında Ankara- Ostim Sanayi Sitesi’nde işçi örgütlenme çalışması yaptığı için, “yasadışı örgüte yardım ve yataklık yapmak” gerekçesiyle tutuklanan, 1999 yılında sonuçlanan mahkemeden 3 yıl 9 ay ceza alarak Ulucanlar Cezaevine konan, ardından Burdur E Tipi Cezaevine nakledilen, burada 5 Temmuz 2000 tarihindeki operasyonda, duvarı delen dozerin kepçesiyle sağ kolu kopan 37 yaşındaki Veli Saçılık ve 61 kişi hakkında cezaevinde oluşan hasarın karşılığı olarak açılan 31 bin liralık dava 9 Aralık 2014 tarihine ertelendi.

1995 yılında 18 yaşında Ankara- Ostim Sanayi Sitesi’nde işçi örgütlenme çalışması yaptığı için, “yasadışı örgüte yardım ve yataklık yapmak” gerekçesiyle tutuklanan, 1999 yılında sonuçlanan mahkemeden 3 yıl 9 ay ceza alarak Ulucanlar Cezaevine konan, ardından Burdur E Tipi Cezaevine nakledilen, burada 5 Temmuz 2000 tarihindeki operasyonda, duvarı delen dozerin kepçesiyle sağ kolu kopan 37 yaşındaki Veli Saçılık ve 61 kişi hakkında cezaevinde oluşan hasarın karşılığı olarak açılan 31 bin liralık dava 9 Aralık 2014 tarihine ertelendi. Bugün (30 Eylül 2014 günü) Burdur 1. Asliye Mahkemesi’nde yapılan duruşmasında Büro Emekçileri Sendikası (BES) üyeleri de destek verdi.
BES üyeleri de mahkeme salonuna girmek isteyince fiziki çevre yetersizliği nedeniyle içeriye alınmayınca, Emniyet Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Uğur ile sendika üyeleri arasında kısa süreli tartışma ve arbede yaşandı. Gösterilen tepki üzerine Salıçık’ın avukatı Senem Doğanoğlu’nun savcılığa başvurusu üzerine sadece 8’i alınabildi. Bunun üzerine adliyeye alınmayan sendika üyeleri adliye önünde "Veli Saçılık yalnız değildir", "Adalet istiyoruz", "İnsanlık onuru, işkenceyi yenecek" şeklinde sloganlar attı.
Duruşma sonunda açıklama yapan avukat Doğanoğlu şunları söyledi:
"2001 yılında açılan Duvar Davası olarak bildiğimiz ve Burdur Cezaevi katliamı sırasında yıkılan duvarın, yanan duvarların, yanan demirbaşın tahsilâtını isteyen davanın 76.duruşmasına girdik. Biz esasen bu duruşmanın karar duruşması olacağını düşünerek geldik. Arzumuz o idi, başından beri arzumuz odur. Bu davanın başından beri hukuka ya da vicdan ilkesine sığan bir tarafı yoktur. Sürekli bunu yargıca izah ediyoruz. Vicdanen zaten bu sorumluluğun altındayız. Bu duvarın altında hep beraber çöküyoruz. Hukuken de şu anda daha önce 2008 yılında ve 2011 yılında dosyaya gelmiş olan hali hazırda dosyada mevcut bir kararı beklemek üzere yine 9 Aralık'a ertelendi. Bir karar çıkarmama iradesini de doğru bulmuyoruz. Korkuyoruz ki bir siyasal perspektif neticesinde bu süreç git gide uzayacak, 15 yıllık bir ezaya dönüşecek, bir katliamın hala burada onarılmayı bekleyen Veli Saçılık gibi ama 60 kişi daha maalesef iki kişi daha vefat etti bu süreçte, 58 kişi daha mağduru vardır. Hiçbir işkence cezalandırılmadı, hiçbir şekilde devlet aleyhine AHİM'de karar verilmiş olmasına rağmen bir hüküm çıkmadı. Bugün de yine hala bu tutuklular, hükümlüler, yargılanmaya çalışılıyor. Maalesef şu anda sadece 9 Aralık'ta karar çıkmasını umut ediyoruz. Lehe çıkmasını tabi ki umut ediyoruz ama bir karar çıksa bile şu 15 yıllık süren süreç en azından bizim için hafiflemiş olacaktır.
Veli Salıçık, ise şunları söyledi:
"5 Temmuz 2000 tarihinde Burdur Cezaevi'nde 61 kişi olarak, orada bulunan devrimci tutuklular olarak, hiçbir gerekçesi olmadan kendilerince uydurdukları isyan diye adlandırdıkları şeyle bize Sabah saatlerinde saldırdılar ve Burdur şuna tanıklık etti. Bir buldozer koğuşa girdi ve koğuşta hepimizi yaralayarak ve benimde kolumu kopararak, bir zulme, bir vahşete imza attı ve bu adliye o Şükrü Vural'ı beraat ettirdi. Bu adliye 415 kişi olan içinde Arzu Torun'a tecavüz eden ve herkese ayrı ayrı işkence yapan ve bu AHİM Kararı ile sabit olan kişilerin hiçbiri burada yargılanmadı. Soruşturmaya mahal yoktur kararı verildi, yine bu adliyede ve 15 yıldır benim kolumun koparılmış olması ve benim dışımdaki 60 arkadaşın yaşadığı eza karşısında bizden duvar parası isteniyor ve bu adalet dediğimiz şey, 14 yıldır aynı senaryoyu uyguluyor ve hala karar vermemekte direniyor. Artık bu adalet duvarın altında kalmamalıdır. Biz işkencecilerden hesap soracağız, bu davanın mutlaka takipçisi olacağız."
Gardiyanların duvarı buldozerin yıktığını söylemelerine rağmen duvarın masrafının kendilerinden istendiğini belirten Veli Saçılık, "şu an dosyada bizden 31 bin TL talep ediyorlar ama avukatlarımızın hesaplarına göre bugünkü mahkeme masrafları ile birlikte 350 bin TL'yi bulan bir para istiyorlar. Duvarı yine gardiyanların kendi ifadesiyle buldozerin yıktığı, içerideki her türlü müdahaleyi kendilerinin yaptığını ve zararı kendilerinin ortaya çıkardıklarına dair burada açık beyanları olmasına rağmen, bu dava hala sürüyor ve bizden duvarın parasını istiyorlar. Durum budur" diye konuştu.

Free Traffic Exchange