ADNAN OKTAR: Tayyip Hoca’nın şevki dava adamlığı şevki. Hep böyle acı çekenleri unutmamış. Bak hep örnek verdiği insanlar hep acı çekenler. Bediüzzaman, Necip Fazıl hep hapishanelerde ıstırap çekmiş, acı çekmiş insanlar. Çilenin adamı. Çile adamının üslubu mücahit üslubu oluyor. Cehd ehli, gayret ehli üslubu oluyor. Diyorlar ki “Ya bu adam niye böyle başarılı oluyor?” Kardeşim Allah’ın gücünü düşünmüyor musunuz siz? Her şeyi Allah’ın yarattığını düşünmüyor musunuz? Tek başına bir insan işte bak. Çevresi de yok en fazla 10-15 kişidir destekçisi. Ama Allah yardım ediyor. Niye? İyi niyetle yaklaşıyor. Samimiyetle, dava adamı ruhuyla yaklaşıyor. Süper bir vaka değil yani dahi falan değil. Normal bir Müslüman. Tek özelliği çile adamı olması. Acının içinden geliyor. Süründü adeta biliyorum ben onun gençliğini. Hep süründü yani. O Selamet Partisi döneminde evlere gider, yerde yatar, köy evlerinde böyle, üstüne bir battaniye çekiyor yatıyor, sabah kalkıyor faaliyete gidiyor. Öyle bir insan. O acı içinde birikmiş birikmiş birikmiş, burada patladı adeta. Onun için azmi de güzel, gayreti de güzel. Hırsı da yok benim gördüğüm. Dünya hırsı yok.
BÜLENT SEZGİN: Hocam konuşmasında da bundan bahsetti. Uygun görürseniz. “Hırs bizden uzak olsun. Makam tutkusu, rütbe sevdası, bencillik bizden hep uzak oldu, hep uzak olsun. Sinsilik, ayak oyunları, tuzaklar, tehditler bu partiye bugüne kadar sirayet etmedi, edemedi. İnşaAllah bundan sonra da sirayet etmesin, inşaAllah etki etmesin.”
ADNAN OKTAR: Çok dürüst delikanlı Tayyip Hocam. Ben hayret ediyorum dürüstlüğüne maşaAllah.
