Özel okullara kıyak, yandaşa peşkeş!

2014-08-09 25

MEB: Paran benden ama devlet okuluna gitme!

Resmi Gazetede dün yayınlanarak yürürlüğe giren MEB ve Maliye Bakanlığınca hazırlanan “2014-2015 eğitim ve öğretim yılında özel okullarda öğrenim görecek öğrenciler için eğitim ve öğretim desteği verilmesine ilişkin tebliğ”e göre, (okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve orta öğretim) olmak üzere özel okullara devam eden 250 bin öğrenciye eğitim ve öğretim desteği verilecek. Okul öncesi kurumlara gidecek öğrencilere 2 bin 500 lira, özel ilkokula gideceklere 3 bin lira, özel ortaokul ve liselere gideceklere ise 3 bin 500 lira ödeme yapılacak. Ayrıca dersanelerden özel okula dönüşecek temel liselere gidecek öğrencilere de 3 bin lira destek verileceği belirlendi.
Özel okullara gidecek öğrencilere destek Milli Eğitim Bakanlığınca karşılanacak. Bu amaçla MEB bütçesine 75 milyon ödenecek konacak.
300 BİN ÖĞRETMEN ATAMA BEKLİYOR; 160 BİN ÖĞRETMEN AÇIĞI VAR
Konuyu Aydınlık Gazetesi’ne değerlendiren ve eğitimin en temel insan hakkı olduğunu hatırlatan Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, eğitim ve sağlık hakkının Pazar koşullarına açıldığını, sayıları artan özel okullara teşviklerin de başladığını belirterek, “eğitim imkânlarının tüm öğrencilere için eşit şekilde kullanılmalı” dedi. MEB’nın bu teşvik ve destekle bütçesinden çıkacak parayla devlet okullarının laboratuar, kitaplık, araç, gereç ve malzeme eksiği meselelerini çözüme kavuşturabileceğini ileri süren Karaca, ülkede yaklaşık 300 bin öğretmenin atama beklediğini, Milli Eğitim’de yaklaşık 160 bin öğretmen açığının bulunduğunu, Bakanlığın bu açığı ücretli öğretmenle doldurduğunun altını çizerek, “Bakanlık özel okulları teşvik için ayrılan bu bütçeyi öğretmen atamaları içim kullanmalı” diye konuştu.
KAMU KAYNAKLARIYLA ÖZEL OKULLARA KIYAK
Özel okullara desteği KıvılcımHaber’e değerlendiren Eğitim İş Burdur Şube Başkanı Halil
Ercan, olayı kamu kaynaklarıyla özel okullara kıyak” olarak niteledi ve kamu kaynaklarının devlet okullarına harcanacağı yerde, eğitimin piyasalaştırılması amaçlı özel sermayeye özellikle de iktidara yakın işadamlarına, yani yandaşlara aktarılmasının kabul edilemeyeceğini vurguladı.
EĞİTİM POLİTİKASININ MERKEZİNDE HALK DEĞİL, PİYASA GÜÇLERİ VAR
Ülkemizde 12 yıllık AKP Hükümetleri döneminde başta eğitim alanında olmak üzere kamu hizmetlerinde “piyasa merkezli bir işletmecilik” anlayışının yerleştirilemeye çalışıldığını vurgulayan Ercan, devlet eliyle yapılan eğitimin gittikçe daraltıldığını, özel eğitimin önünün parasal destek seviyesinde alabildiğine açıldığını belirterek, “kamusal eğitime ayrılması gereken kaynakların dershanelerin dönüşümü bahanesiyle özel öğretime aktarılması, özel okulların eğitim içindeki payının arttırılması için sayısız teşvik ve destek getirilmek istenmesi, iktidarın eğitim politikasının merkezinde halkın değil, piyasa güçlerinin olduğunu göstermektedir” diye konuştu.
Ercan şu görüşleri savundu:
DEVLET OKULLARINA KAYNAK YOK; ÖZEL OKULLARA PEŞKEŞ ÇOK!
Yıllardır bir taraftan devlet okullarında eğitimin niteliğini bilinçli olarak düşüren, özel öğretimi özendirmek için özel okulları doğrudan kamu kaynaklarıyla destekleyen, kamusal eğitime ve okullara yeterli bütçe ayrılması ile ilgili talepler gündeme geldiğinde “kaynak yok” bahanesini ileri süren siyasi iktidar, adeta halkımızla alay etmektedir.
Özel eğitim oranını yüzde 10’a çıkarmayı hedefleyen hükümetin, dershanelerin özel okullara dönüştürülmesi ve özel öğretim kurumlarının kamu kaynakları ile desteklenmesi girişimlerini herkesin eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanacağı bir düzenleme olarak değerlendirmek mümkün değildir.
1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunun 22. Maddesindeki “İlköğretim, devlet okullarında kız ve erkek çocukları için zorunludur ve parasızdır” ifadesinin kaldırılması, kamu özel ortaklığı okullarının yasal alt yapısının hazırlanmasından başka bir şey değildir. İktidar GATS Anlaşması (Hizmet Ticareti Genel Anlaşması) çerçevesinde 652 sayılı KHK’yi çıkarmış ve arsa tahsisi, teşvik primi, hizmet alımı yöntemleri ile en temel insan hakkı olan eğitimi de sermayenin hizmetine sunmanın çabası içine girmiştir. Siyasi iktidar, Sokrates’in “Eğitimin pahalı olduğunu düşünüyorsanız, cehaletin bedelini hesaplayın” sözünü doğrularcasına özelleştirme politikası ile emekçi halkımızın çocuklarına cehalet ya da paralı eğitimi dayatmaktadır.
ÖZEL OKULLARA DESTEK VE TEŞVİK; YANDAŞA PEŞKEŞ!
Kamusal kaynakların devlet okullarına harcanmayıp, eğitimin piyasalaştırılması için özel sermayeye özellikle de iktidara yakın işadamlarına aktarılması kabul edilemez. Yapılması gereken, halkın ödediği vergilerden oluşan kamu kaynaklarının, kamusal eğitim için kullanılmasıdır. Ülkede yaşayan herkesin çağdaş, bilimsel, laik, demokratik, eşit, parasız ve nitelikli eğitim hakkı olduğunu savunan Eğitim-İş bu hakkın yaşama geçirilmesi için mücadele etmeye devam edecektir.

Free Traffic Exchange