Avrupa Birliği uzun süren karar aşamasının ardından Rusya’ya yeni yaptırımlar getirmenin yollarını buldu. Bu sefer hedefte, Rus ekonomisinin kilit önemdeki sektörleri de var.
Rusya ile Batı dünyası arasındaki ilişkileri şimdiye kadarki en gergin seviyeye çıkartabilecek olan yeni yaptırımlardan biri Rusya’da devletin yüzde 51’inden fazlasına sahip olduğu bankaları etkileyecek. Bu bankalar, Avrupa mali piyasalarından bundan sonra finansman sağlayamayacak.
Avrupa Birliği aynı zamanda hem askeri hem de sivil amaçla kullanılabilecek malların ihracatına ambargo koyarak savunma sektörünü de hedef alıyor.
Avrupa Birliği ülkelerinin hassas teknoloji ürünleri ihracatı da yasaklanacak. Bu kural özellikle sondaj çalışmaları ürünlerinde petrol sektörünü vuracak.
Avrupa Rus gazına oldukça bağımlı durumda. Ambargo gaz sektörünü kapsamıyor. Dış politika uzmanı Henning Riecke, bu yaptırımların Rus ekonomisine büyük etkilerinin olacağı görüşünde:
“Rusya’nın modernize olmak için Batı teknolojisine ihtiyacı var.Özellikle silah sektöründe bu böyle. Ancak bu başta enerji olmak üzere diğer sektörlerde de etkili olacak bir durum. Rusya’dan derin denizaltı sondaj teknolojilerini kısıtlamak da oldukça tartışıldı. Bu ortaklık kesildiği zaman, Rus ekonomisinin kolaylıkla ikame edemeyeceği bir açığı olacak.”
Rus ekonomisi yaklaşık 1 buçuk milyar euro hacminde ancak durgunlukta. Uluslararası Para Fonu, Rusya’nın Gayri Safi Milli Hasıla’sının bu sene sadece yüzde 0.2 artacağını ve Ocak ayından bu yana ülkeden 52 milyar euroluk sermayenin çekildiğini bildirdi.
Ancak AB de bu yaptırımlardan etkileneceğini tahmin ediyor. Gayri Safi Milli Hasıla’nın bu sene yüzde 0.3, 2015’te ise 0.4 küçülmesi bekleniyor. Alman Miletvekili Gernot Erler, Almanya ekonomisinin çoktan bu bedeli ödediği görüşünde:
“Bu yılın başından beri Rusya ile ticaret hacmimizin yüzde 27 azaldığını gördük. Uzmanlar toplamda 4 ile 6 milyar euroyu bulmasını bekliyor. Bu inanılmaz bir rakam.”
Yaptırımların açıklanmasının ardından Moskova yönetimi de bu kararların Avrupa Birliği’ne de tartışmasız bir bedeli olacağını söylemişti.