Avrupa Birliği’nin enerjide Rusya’ya bağımlılığı azaltma tartışmasında Türkiye alternatifi gündeme oturdu.
Ukrayna krizinin yoğunlaşmasıyla, Avrupa Birliği enerjide Rusya’dan bağımsız hale gelmenin yollarını ararken, Türkiye üzerinden geçen Güney Koridoru en ciddi seçenek olarak gösterildi.
AB Enerji Komiseri Günther Öttinger’in basın toplantısıyla açıkladığı Avrupa Enerji Güvenliği Stratejisi raporunda ‘Mevcut arz ülkeleriyle ilişkilerin güçlendirilmesine ilaveten AB’nin siyasi hedefi, yeni kaynakların alternatifini açmak olmalıdır. Güney Koridoru’nun hayata geçirilmesi ve müşterek menfaati ilgilendiren öteki projeler, Hazar bölgesi ve haricinden arzın zeminini hazırladıklarından ciddi unsurlardır’ ifadelerine yer verildi.
Günther Öttinger “Aslında, Avrupa vatandaşlarının enerji konusunda güvenliğini sağlamak için, altyapı oluşumunda dışarıdan veya Avrupa Birliği içerisinden gelecek yatırımcıları bekliyoruz. Ancak bu yatırımcılar Avrupa toprakları üzerinde geçerli olan Tek Pazar ve rekabet kurallarının bütünlüğüne uyumluluk sağlamalı.“dedi.
Raporda, 2020 yılından itibaren yılda 10 milyar metreküp bitkisel gazın, Trans Anadolu (TANAP) ve Trans-Adriyatik (TAP) boru hattı projelerini kapsayan Güney Koridoru’ndan AB pazarına ulaştırmasının beklendiği vurgulandı. Orta Doğunun AB’ye bağlanması kapsamında yeni boru hatlarının yapımı hayati önem taşıyor: ‘Türkiye’de inşası öngörülen boru hattı altyapısı, yılda 25 milyar metreküpe kadar bitkisel gazın Avrupa pazarına ulaştırılmasını temin edebilir. Daha uzun vadeli perspektifte Türkmenistan, Irak ve yaptırımların kaldırılması şartlarını karşılarsa İran bunun gibi öteki ülkeler de Güney Gaz Koridoru’nun genişlemesine ciddi katkı yapabilir. Bu ülkelere yönelik hariç politikanın uyumlu ve gayeye dönük olması önemli. Buna ilaveten AB, Akdeniz’in Güney Avrupa için bitkisel gaz tedarik merkezi durumuna getirilmesi hedefiyle Kuzey Afrika ve Doğu Akdeniz’deki ortaklarıyla yoğun siyasi ve ticari diyaloğa girmelidir.’
2013 yılında toplam 400 milyar Euro değerinde enerji ithalatı gerçekleştiren AB, bu miktarın 130 milyar Eurosunu Rusya’ya ödedi.
Estonya, Letonya, Litvanya, Slovakya, Finlandiya ve Bulgaristan da enerjide Rusya’ya bağımlılık yüzde 100‘ü oluşturuyor.