Hayati Yazıcı: Suriye'de savaşmaya giden Avrupalıları önce kendi ülkeleri durdursun

2014-05-03 2

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Esad rejimine karşı savaşmak için Türkiye üzerinden Suriye’ye giden Avrupa ülkeleri vatandaşlarının öncelikle kendi ülkelerinde engellenmeleri gerektiğini söyledi.
Hayati Yazıcı, Interpol Genel Sekreteri Ronald Noble‘ın daveti üzerine görüşmelerde bulunmak için Fransa’nın Lyon şehrine geldi. Burada euronews’i ziyaret eden Yazıcı, bazı Avrupa ülkelerinde yerine getirilmeyen Türkiye’nin kırmızı bülten talepleri, Türkiye’nin sınır kapılarında özellikle yaz aylarında yoğunlaşan araç kuyrukları ve bu konudaki önlemler, Türkiye’nin AB üyelik sürecindeki son durum ve Türkiye üzerinden Suriye’ye geçiş yapan Avrupa ülkeleri vatandaşlarının durumuna ilişkin euronews muhabiri Devrim Hacısalihoğlu’nun sorularını yanıtladı.

euronews:
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı Lyon’daki euronews stüdyomuzda. Sayın Yazıcı hoşgeldiniz. Interpol Genel Sekreteri Ronald Noble‘ın daveti üzerine Lyon’da kurumun merkezini ziyaret ettiniz. Bu görüşmenizin gündeminde neler vardı?
Hayati Yazıcı:
İfade ettiğiniz gibi Interpol Genel Sekreteri Noble‘ın davetlisi olarak geldim. Bu sabah baş başa görüşmemiz oldu. Daha sonra da değişik birimler, Interpol’un çalışmaları ile ilgili brifing verdiler. Bizim de karşılıklı sorularımız oldu, onların cevaplarını aldık. Çok faydalı sunumlar yapıldı, altı ayrı seksiyon başkanının sunumu oldu. Buradan ayrıldıktan sonra da inşallah Lyon’da bulunan Diyanet İşleri Başkanlığı Türk İslam Birliği’nin mekanında, Lyon’daki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya geleceğiz, onlarla sohbet edeceğiz. Yarın da buradayım, yarın aksam, inşallah 18:00 uçağı ile İstanbul’a döneceğim.

euronews:
Bir dönem taklit ürünler konusunda Türkiye öne çıkıyordu, Çin ile karşılaştırılıyordu. Bugün korsan ürünlerle mücadelede Türkiye hangi aşamada? Avrupa kurumları ve Interpol ile bu konuda geliştirdiği işbirliği ve politikalar ne düzeyde?
Hayati Yazıcı:
Biz Türkiye olarak özellikle bulunduğumuz coğrafya itibarıyla çevremizi ve çevremizde üretilenleri, pazarları dikkate aldığımızda çok önemli bir coğrafyada bulunuyoruz. Gümrük kapılarımızı da bu konumumuza uygun olarak, araç – gereç bakımından çok donanımlı hale getirdik.
Yani gümrüklerin ihtiyacı olan, gelişmiş modern x-ray cihazlarının devreye sokulması, bunun ötesinde arama ve taramaya yönelik araç ve gereçlerle gümrüklerimizi donatıyoruz. İşlemlerimizi çoğu kez elektronik ortamda, çok hızlı, tempolu olarak gerçekleştirmeyi sağlarken bir taraftan da kaçağın her türü ile etkin mücadelemizi sürdürüyoruz. Doğrudur, dünyanın değişik yerlerinde, özellikle Uzak Doğu’da ucuz işçiliğe dayalı olarak üretilen ürünlerin geçiş güzergahı üzerindeyiz. Türkiye’de tabii ki tekstil sektörü çok canlı, çok dinamik ama daha ucuz bir üretim olması dolayısıyla Çin ve Çin’in etrafındaki ülkelerde üretilmiş ürünlerin bir nevi istilası söz konusuydu. Bu faaliyetlere ilişkin de çok etkin önlemler aldık. Menşe saptırması suretiyle yurdumuza gelen ürünleri önlemek bakımından, karşılıklı idari yardım anlaşması yaptığımız ülkelerle gümrük idarelerimiz, yardımlaşma yapmak suretiyle mücadelemizi daha güçlü hale getirdi. Dolayısıyla mevzuatımızı da bu mücadeleyi daha güçlü olarak gerçekleştirmeye imkan verecek şekilde yeniledik. Etkin bir mücadele sürdürüyoruz.
Bilinmelidir ki korsanla, taklitle ve benzeri faaliyetlerle, kaçakçılıkla mücadelenin küresel ölçekte sürdürülmesi gerekir. Ülke olarak bunu tek başınıza başaramazsınız. Çünkü korsan, kaçak ve taklit ürünler bütün dünya pazarını dolaşır. Onun için korsanla mücadelede kararlılık içinde olan bütün ülkelerin gümrük idareleri, emniyet güçleri ve elbette ki Interpol‘ün de önemli seksiyonu, Dünya Gümrük Örgütü‘nün de kararlı çalışmaları çerçevesinde ortak bir mücadele sürdürüyoruz. Çünkü taklit, korsan ve kacakçılık artık örgütlü olarak yapılıyor.
Bunları yapanlar var, bunları taşeron olarak kullananlar var. Ve bunların faaliyetlerini koordine etmek suretiyle, yani taklit, kaçak ticari faaliyetleri, yani yasa dışı ticareti kontrol etmek, onlara müzahir olmanın karşılığı olarak terörün, terörist unsurların finansmanı söz konusu. Böylesine, dünya huzurunu, sulhunu bozmaya yönelik eylemler bütünü. Bu konuda da Türkiye etkin bir mesafe kaydetti.

euronews:
Geçtiğimiz yıl korsan ve kaçakçılıkla mücadele başlıklı bir konferans düzenlenmiştiniz.
Hayati Yazıcı:
Oraya gelecegim, dünyada bu konuda korsanla ve taklit ürünlerle mücadele ismi altında sürdürülen ve yedincisi yapılan uluslararası konferans, Dünya Gümrük Örgütü, Interpol ve tabii ki Türkiye’de, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) partner olarak bu işin içindeydi ve Birleşmiş Milletler Fikri ve Sınai Haklar Örgütü‘nün de katılımıyla bunun yedincisi, küresel konferans, geçtiğimiz sene 24-26 Nisan 2013 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirildi. Biz, bu mücadeleye o kadar önem veriyoruz ki o toplantıya Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, başbakanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan açılış konuşmasına teşrif ettiler, konuşma yaptılar. Tabii ki baş