Vali’den umudu kestik!
Burdur Tüketicileri Koruma Derneği (BURTÜKODER), Burdur Tüm Emekliler Derneği (BURTED) ve Burdur Sivil Toplum Platformu (BSTP) adlı örgütlere başkanlık ve sözcülük yapan ve ilimizde birçok toplumsal, kültürel ve siyasal sürece damgasını vurmuş olan Kemal Arslan, en sonunda patladı: “Burdur’a tayin olduğu günden bu yana tutarsız tavır ve davranışlarıyla Valilik kapısını halka ve onun temsilcilerine kapatan”, “gezi yapmayı halkla buluşmak olarak algılayan bir idarecilik anlayışıyla Burdur’da sorunları çözmek yerine halının altına süpürerek gününü geçirmek anlayışı içinde”ki “Vali’den umudu kestik; Devleti Burdur'da göreve çağırıyoruz” diye yazılı bir açıklama yaptı.
“Tüketici bilincinin geliştirilmesine çalışarak, “sağlık alanında yaşanan sorunların çözümünde etkin bir şekilde rol üstlenerek, Burdur Devlet Hastanesi’nde Hasta Hakları Kurullarında 6 yıldır yer alarak ve hastaların hak ve çıkarlarını korumaya çalışarak hizmet verdiği bir süreçte BURTÜKODER’in, Vali Nurettin Yılmaz’ın “hiçbir haklı gerekçeye dayanmayan keyfi tasarrufuyla Burdur Devlet Hastanesindeki Hasta Hakları Kurulunda görevlendirilmesini engellediğini iddia eden Arslan şu görüşleri ileri sürdü:
Ama yanılmışlardır, sivil toplum örgütlerimiz yönetenlerin icazetleriyle kurulmadığı gibi halkımızla bağlarımızı onların ipiyle örmediğimizi, hasta hakları kurullarından çıkarmakla bizi halkımızdan koparamayacağını, bilakis bağlarımızın daha da güçlendiğini görecek, Burdur’da sağlık alanında halkımızın yaşadığı her sorunu yakinen takip ettiğimizi anlayacaktır, Sayın Vali.
Mevzuat hükümleri gereği gelir getirici herhangi bir faaliyette bulunanların sözleşmeli kadroya geçirilmesi yasak iken, Burdur’da iki şirketiyle yap-sat ve müteahhitlik işleri yapan hastane baştabibi sözleşmeli kadroya geçirilerek haksız kazanç sağlanması bir yana; ticaretle meşgul başhekiminin yönetimindeki Burdur Devlet Hastanesinin acil servisinde bulunması zorunlu ilaçların bulunmadığı, oksijen tüplerinin çalışmadığı sebebiyle halkımızın sağlığı tehlikeye atılmaktadır.
Devlet hastanelerindeki bu yönetim anlayışı sonucu sağlık hizmetinden umudu kesen yurttaşlarımızdan parası olanlar özel sağlık kuruluşlarına yönelmekte, parası olmayanlarda alternatif tıp hizmeti sunduğunu söyleyen çeteler eliyle dolandırmaktadır.
Vali Sayın Nurettin YILMAZ’ın, AKP’nin siyasi yapılanmasına hizmet etmeyi görev edindiği bir anlayışla sürdürdüğü idarecilik sonucu, kamu otoritesi siyasi erkin ayakları altında çiğnenir, kurumlar AKP milletvekilince yönetilir olmuştur.
Kamu kurumlarının AKP’li vekil tarafından idare edildiği, özel şirketlerin oluşturduğu birliklerin parasıyla yurt dışı fuarlarda seyahat eden Sayın Vali’nin yönettiği ilimizde kamu kurumu yöneticilerinin şirketlere danışmanlık yaptıklarına dair iddialar ayyuka çıkmış, “gündüz devlete, gece şirkete” başlıklı haberler manşetlere taşınır olmuştur.
Milli Eğitim’e bağlı Halk Eğitim’de yıllardır görev alan usta öğreticiler, etkili ve yetkililerin keyfi elvermediği için görevlendirilmeyip yurttaşların eğitim hakları ellerinden alınmaktadır.
Halkın gözü kulağı olan sivil toplum örgütü temsilcilerinin yaşanan sorunları görüşmek istedikleri Sayın Vali’den aylarca randevu alamadığı ilimizde durumu “devletin çivisi çıkmış” olarak tanımlamak, sanıyoruz ki en doğru tespit olacaktır.
Ülkenin en huzurlu kenti olarak bilinen ilimizde huzurumuzun bozulmasına izin vermeyeceğimizi bildirirken, Bitlis’te eski gazeteci Behvat Şerefhanoğlu’nun dediği gibi Vali Sayın Nurettin Yılmaz’ı, bir an önce Burdur’dan ayrılmaya, Devletimizi de Burdur’dan yükselen bu feryatları duymaya çağırıyoruz.