Bedir // Dursun Ali Erzincanlı

2014-04-14 24

Fon Müzik: http://dai.ly/x1oa60v/180300

Hazırlanın uzunca bir yolculuk var şimdi
Asr-ı Saadete, Ceziretü’l Arab’a gidiyoruz
Bismillah deyin Bedr’e öyle girin
Gökte melekler, yerde siz
Bekleyin sessiz

Gelince iyi bakın onlara
Hem kendi zamanlarının hem tüm zamanların en cesur yiğitleridir onlar
Gökte yıldız yerde arslandır onlar
125 bin beden, ama bir tek ruh, Muhammedi Ruhtur onlar

Arslanlar çıkmıştır Medine’den
şimdi yoldadır Bedr’in Arslanları
ışte bakın şu Hz.Umeyr, arslan yavrusu
Yaşı küçük diye geri çevirecek Rasulallah
Ama öyle ağlıyor ki Umeyr izin veriyor Nebi
Eyy Sad Bin Ebi Vakkas! sen bağla kardeşin Umeyr’in kılıcını
Boyu kısa bağlayamıyor…

Hz.Hamza’nın belinde iki kılıç duruyor
Attığı her adım bir kalbi durduruyor
Eyy Hazma gördüğün hiçbir şeyden korkmazsın bu doğru
Ama heybetini gizli, tut yürüyüşün ölümü korkutuyor.

Dinleyin Alemlerin Sultanı’nı !
O konuşunca rüzgar bile susuyor
Eyy Ashab! Hazır mısınız?
Sad Bin Muaz ayakta, Ya Rasulallah diyor,
Seni Hak dinle gönderen Allah’a and olsun ki
Sen bize şu denizi gösterip dalarsan, biz de seninle birlikte dalarız
Allah’ın bereketiyle yürüt bizi...

Tebessüm buyuruyor Habib-i Zişan.
O gülünce suya kanıyor susamışlar,
Güller açıyor yüreklerde,
Kederler unutuluyor,
Gülüyor Nebi ve yürüyorlar…

Mekke’de çekilen acılar dinmiş
Yürüyorlar, sanki Yıldızlar yere inmiş
Önlerinde Kainatın Güneşi…

ışte Hz.Ömer ve Hz.Ali,
Biri Hattab Oğlu, biri Haydar-ı Kerrar
Ve kolkola ölümün ağzına giriyorlar…

Bedr’de baba oğul, Bedr’de kardeş kardeşe…
Mekke müşrikleri Üç Yiğit istiyorlar önce,
Üç Yiğit gösterin aranızdan bize,
Melekler Alemlerin Sultanına bakıyor,
Kimi işaret edecek Sultan-ı Resul?
Çünkü O işaret edince ay ikiye bölünüyor,
Acaba Mübarek Elleri kime uzanacak?

Kalk Ya Ubeyde!
Kalk Ya Hazma!
Kalk Ya Ali!

Gördünüz mü yiğitleri?

Hamza'yı gördünüz mü?
Nasılda salına salına gidiyor…

Ya Ali?
Sanki gökten iniyor Velilerin Babası

Ubeyde ayağından yara alıyor, Efendisine gidiyor hemen
Ya Resulallah! Ben şehit miyim? diyor
Evet sen şehitsin…

Ve dua ediyor Efendiler Efendisi,
Rabb’i Rahimine uzatıyor ellerini,
Allah’ım! Bana yaptığın vaadini yerine getir
Allah’ım! Bu bir avuç insanı helak edersen,
Artık sana yer yüzünde ibadet edecek kimse kalmaz…

Bir fırtına kopuyor Bedr’de,
Hz. Mikail’in komutasında bin melek Rasullah’ın sağında.

Bir fırtına kopuyor Bedr’de,
Hz. ısrafil’in komutasında bin melek Rasullah’ın solunda.

Ve bir fırtına daha,
Hz. Cebrail bin melekle Rasulallah’ın önünde.

Üç bin melek alaca atlarda…

Dönüyorlar Bedr’den,
Esirler arasında Peygamber amcası Hz. Abbas,
Vakit gece esirlerin elleri bağlı,
Abbas’ın elleri sıkıca bağlı.
Bir inilti yayılıyor geceye,
Uyuyamıyor Rahmet Peygamberi,
“Ya Rasullah niçin uyumuyorsunuz?” diyor sahabeler,
Amcamın iniltisi uyutmuyor beni.
Ve hemen Ashab-ı Güzin,
Çözüyor Peygamber amcasının ellerini.
Rasullah öğrenince durumu emir veriyor:
Tüm esirlerin çözün ellerini!

Dönüyorlar Bedr’den,
Esirler arasında Peygamber damadı var.
Fidye karşılığı serbest kalacak,
Allah Rasulune bir gerdanlık uzatılıyor,
Kızınız Hz. Zeynep göndermiş; eşinin fidyesi olarak…
şefkat Peygamberi’nin gözleri doluyor,
Çünkü bu gerdanlık kızının düğününde Hz.Hatice’nin taktığı kendi gerdanlığıdır.
Yaşlı gözlerle konuşuyor Nebi:
“Onu salıverseniz, gerdanlığı da Zeyneb’e gönderseniz olur mu?"

Olur Ya Rasullah, Sen üzülme,
Sen bize canlarımızdan daha azizsin,
Buyur canımız feda Sana,
Yeterki Sen üzülme…

Dönüyorlar Bedr’den,
Sevgilileri dua ediyor,
Peygamber duasıyla dönüyorlar,
“Kuluna yardım eden, dinini üstün tutan Allah’a hamd olsun
Hamd olsun Alemlerin Rabb’ine, hamd olsun Alemlerin Sahibine”