Nur Üstüne Nur // Dursun Ali Erzincanlı

2014-04-11 17

Efendimiz s.a.v. buyurdular: "Şüphesiz benim ümmetim, kıyamet gününde abdest izlerinden dolayı yüzleri nurlu, elleri ve ayakları parlak olarak çağırılacaklardır. Yüzünün nurunu artırmaya gücü yeten kimse bunu yapsın (abdest azalarını daha etraflıca yıkasın).

Ve dediler ki;

"Müminin nuru ve beyazlığı, abdest suyunun ulaştığı yere kadar varır."

Hepimiz biliriz bir gün de şöyle demiştir:

"Abdest üzerine abdest almak nur üzerine nurdur."

O izlerden tanınırız

Bir iz vardır bizi bize tanıtan

Bizi kendimize tanıtan

Su damlalarıdır o saçlarımızda, toprak taneleridir alınlarımızda.

Dizlerimiz bükülmeyi bilir, alınlarımız yere değmeyi.

Suya kanmıştır ellerimiz.

. . .

Allah Rasulü s.a.v. arkadaşlarıyla birlikte olduğu günlerden birinde bir özlemini dile getirdi:

-- Kardeşlerimi görmeyi ne kadar da çok arzulardım.

Arkadaşları sordular:

-- Bizler senin kardeşlerin değil miyiz ey Allah'ın Rasulü?

Allah Rasulü s.a.v. buyurdular:

-- Sizler benim arkadaşlarımsınız. Kardeşlerim ise henüz dünyaya gelmedi. Onlar beni görmeden severler, bana beni görmeden inanırlar.

Arkadaşları tekrar sordular:

-- Peki, henüz dünyaya gelmemiş o kişileri nasıl tanıyacaksınız?

Allah Rasulü s.a.v. şöyle dedi:

-- Düşünün ki bir adamın ayakları ve yüzü beyaz olan bir atı var. O kimse bu atını hepsi simsiyah olan bir at sürüsü içinde tanıyıp bulamaz mı?

-- Elbette bulur ey Allah'ın Rasulü, dediler. Allah Rasulü s.a.v. buyurdular:

-- İşte o kimseler de mahşer yerine abdest azaları bembeyaz olduğu halde gelecekler. Ben onlar geldiğinde Kevser suyundan ikram etmek için önceden havuzumun başına gideceğim ve onları bekleyeceğim.

Su koymak o ellere abdest alırken

Nebi s.a.v. bir gün abdest bozmaya yöneldi. Abdullah b. Abbas r.a. hemen Nebi s.a.v.'in abdest alması için su götürerek bıraktı. Çünkü her arkadaşı gibi Abdullah b. Abbas r.a. da bilirdi ki Allah Rasulü s.a.v. her abdest bozduğunda yeniden abdest alır, asla abdestsiz durmazdı.

Suyu gören Nebi s.a.v. "Bunu buraya kim koydu?" diye sordu. Sonra da Abbas r.a. için şöyle dua etti:

"İlahi, onun dindeki anlayışını artır!"

. . .

Su koymak o ellere, o ellerde su nasıl durur görmek...

O eğitimden nasip almışlardan biri der ki; "Biz abdest almayı kitaplardan değil, büyüklerimizin ellerine su dökerek öğrendik."

Allah Rasulü s.a.v.'in ellerine su dökemiyoruz, ama her abdest aldığımızda su bize o ellerden gelir.

Çünkü o ellere su dökenlerden öğreniriz abdest almayı.

. . .

Allah Rasulü s.a.v. zaman zaman Rubeyyi r.a.'ın evine gelirdi. Ve burada abdest alırdı. Bir gün abdest almış ve şöyle buyurmuştu:

"Kim benim gibi abdest alır, sonra huşu içinde iki rekât namaz kılarsa geçmiş günahları affolunur."

Sahabiler O'nun nasıl abdest aldığını Rubeyyi r.a.'dan sorarlardı. Bir gün Âkil b. Ebu Talip r.a. bu hanım sahabiyi ziyarete geldi ve Peygamber s.a.v.'in nasıl abdest aldığını sordu. Rubeyyi r.a. şöyle anlattı:

Free Traffic Exchange