LİSE 10. SINIF DKAB DERSİ KONUSU; HZ. ÖMER VE ADALETİ,,,
SAİMBEYLİ-ADANA, Nihat-Behzat YILDIZHAN
Zikrin düşünce ve eyleme dönüşmesi için ilk adım ise elbette dildir.
Kalbe ve amele dönüşmeyen zikir ise anlamsızdır.
Söze, yazıya, işe, aşa zikirle başlamamak, Allah’ı unutmaktır.
Allah’ı unutmak ise “unutulmak”tır.
Efendimiz; “Allah’ı zikretmeksizin çok konuşmak kalbikatılaştırır. Katı kalpli olanlar ise Allah’tan en uzak kimseler.” (Tirmizî, Zühd 62) buyurur.
Yine Peygamberimiz (s) “Rabbini zikredenle etmeyenin farkı, diri ile ölünün farkı gibidir.” (Buhârî, Daavât 66) der. Yani Rabbini zikreden dil-kalp diri; unutan ise ölüdür.
O halde; her işe besmele ile başlamalı; zikri, tesbihi, şükrü/hamdi de en güzel şekilde yapmalıyız.
Ve her konuda olduğu gibi, bu konuda da Allah’tan yardım dilemeli; “Allahım, Seni anmak, Sana şükretmek, Sana güzelce kulluk etmekte bana yardım et.” (Ebu Dâvûd, Salât, 361) diye dua etmeliyiz.
Yunus/10. âyette beyan edildiği üzere, yakarışımız: “Sübhaneke Allahümme” (Ey Allah’ım! Seni tesbih ve tehzih ederiz), esenlik dileğimiz: “Selâm” (Selâmette olunuz!), dualarımızın sonu da: “El-hamdü lillâhi Rabbi’l-âlemîn” (Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur) demek olmalıdır.