Ukrayna’nın Özerk Cumhuriyeti Kırım kendini, Soğuk Savaş‘ın sona ermesinden bu yana Batı ülkeleri, Rusya ve Ukrayna arasındaki benzeri görülmemiş bir krizin ortasında buldu.
Kırım, güney Ukrayna’da bir yarımada. Karadeniz’e doğru uzanıyor. Doğuda, neredeyse Rusya’ya dokunuyor. Bu alan tam 27 bin kilometrekare. 2001 yılında yapılan son nüfus sayımına göre halkın yüzde 58,5’ini Rus asıllılar yüzde 22,4‘ünü Ukraynalılar yüzde 12,1’ini ise Tatarlar oluşturuyor.
Kırım’daki ayrılıkçı fikirlerin önündeki en büyük engel de Kırım Tatarları. Tatarlar, parlamentonun Kırım’ı Ukrayna’dan ayırıp Rusya bağlamaya yönelik her türlü eylemine karşı hareket edeceklerini belirtiyor. Stalin tarafından “Nazi işbirlikçisi” olmakla suçlanan Kırım Tatarları, 1942 yılında kitleler halinde sürgün edilmişti. Tahminlere göre sürgün sırasında yollarda yaklaşık 200 bin Kırım Tatarı öldü. Pek çoğu da Türkiye kaçtı.
Bir dönem Osmanlı İmparatorluğu hakimiyetinde olan Kırım, 1954 yılında Sovyet lideri Nikita Kruşçev’in sayesinde Ukrayna’nın bir parçası haline geldi. Halen Kırım bazıları tarafından Kruşçev’in Ukrayna’ya hediyesi olarak görülüyor.
Kırım’da en yaygın konuşulan dil Rusça. Halkın yüzde 80’inden fazlası Rusça konuşuyor. Bu grubun yüzde 77’si Rusça’yı anadilleri olarak kabul ediyor. Yüzde 10.1’i ise Ukraynaca’yı anadil olarak görüyor.
2010’daki Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’nde Kırım halkının yüzde 79’u Yanukoviç‘e, yüzde 17.31’i ise Timoşenko’ya oy verdi.
Bölge aynı zamanda Rusya’nın Karadeniz filosuna da ev sahipliği yapıyor. Rus Filosunun sözleşmenin sona ereceği 2042 yılından sonrada Sivastopol’de kalmayı planladığı duyurulmuştu. Yani Rusya’nın Kırım’dan geri adım atmayacağı kesin gibi görünüyor.