Göktaşları ve uzay atıklarının yarattığı risklere karşı nasıl önlemler alınabilir?

2014-02-20 1

Dünyamızın yakınlarından geçen yüzlerce göktaşından biri gezegenimize çarparsa ciddi sonuçlara yol açabilir. Bu tehdidi önlemek için neler yapabiliriz? Peki uzayda bir göktaşı ile bir uydunun çarpışma riski nedir?

DLR Enstitüsü‘nden bilim adamı Alan Harris, bu olayın bize birçok şey anlattığının altını çiziyor:

“Bu oldukça kötü bir olaydı, şans eseri kimse ölmedi. Ancak bize bu parçaların ne kadar büyük bir güce sahip olduğunu gösterdi.”

Kimsenin o göktaşının gelişini görmemesi ise oldukça şaşırtıcıydı. Gerçi göktaşının çapı 20 metreden küçüktü ve Güneşi arkasına almıştı.

Aslında uzayda bundan çok daha büyük tehlikeler kol geziyor. Sadece birkaç gün önce 270 metre çapındaki bir göktaşı Dünya’dan teğet geçti.

Göktaşı tehdidine karşı önlemler geliştirmek için çalışmalar sürüyor. Şubat ayında bu konuda bilim adamlarını ve uzay çalışmalarında önde giden milletlerden yetkilileri bir araya getiren bir zirve düzenlendi.

Birleşmiş Milletler tarafından desteklenen grup, Dünya’ya yakın göktaşlarını tespit edip, gerçekten bir tehdit oluşturmaya başladıklarında ne yapılabileceğini bulmaya çalışıyor.

Dünyanın yakınında çapı yüzlerce metreden onlarca kilometreye kadar çıkan yaklaşık 20 bin göktaşı olduğu tahmin ediliyor.

Alan Harris gibi uzmanlar bir göktaşının dünyamıza çarpmasının nasıl önlenebileceğini bulmaya çalışıyor:

“Aklımıza gelen fikirlerden birisi, göktaşına bir uzay aracıyla çarpmak, sanki kozmik bir bilardo gibi. Göktaşının yörüngesini değiştirmek istiyoruz ve bunu bir uzay aracıyla hareket katarak yapmaya çalışacağız. Pratikte, bir uzay aracı bir göktaşıyla kıyaslandığında oldukça küçük kalıyor. Kütlesi oldukça küçük, bir göktaşı ise çok büyük. Bu yüzden göktaşına çok hızlı bir şekilde çarpmalıyız, yüksek bir hız yakalamalıyız. Bunu deneyeceğiz ve göktaşının Dünya’ya doğru uzanan yörüngesini değiştirmeye çalışacağız.”

Uzay atıkları ise bir başka problem. Dünyadaki kimseyi öldürecek veya yaralayacak değiller ancak halihazırda uzaydaki birçok uyduya zarar verebilirler.

Avrupa’da bu konunun önde gelen uzmanlarından Heiner Klinkrad, uzay görevlerinden geriye birçok atığın kaldığını kaydediyor:

“Bu atıkların çoğu uzay misyonlarından geriye kalanlar. 16-17 bin tanesi karadaki merkez istasyonlardan, 1000 tanesi halihazırda görevdeki uzay araçlarından geri kalanları ise eskiden görev yapmış araçlardan. Yarısından fazlası yörünge çarpışmaları ve bu sırada oluşan patlamalardan meydana gelmiş.”

Artık bir uzay görevinde arkada atık bırakılmamasına özellikle dikkat ediliyor. Olan atıklarından korunmak için ise göktaşlarından korunmaya benzer bir sistem geliştiriliyor.

Göktaşları ve uzay atıkları... Çok ciddiye alınan bu her iki tehditten de benzer uzay teknolojisi yöntemleriyle korunulabilir.

Harris, tehlike kapıya dayanmadan bir çözüm bulunması görüşünde:

“Buna karşı hazırlıklı olmalıyız. Belki bundan sonra gelecek olan atmosferde parçalanabilecek 20 metrelik bir taş değil de 50 veya 100 metre çapında bir demir yığını olabilir. Onun da Dünya’ya çarpmasını kesinlikle istemezsiniz.”

OKKuyruklu yıldız avcıları görev başında

İki buçuk yıllık uykusundan uyandırılan kuyruklu yıldız kovalayıcısı Rosetta uydusu dünyadan 800 milyon kilometre uzaklıkta ancak onu her gün dünyadan kontrol edenlere kalpleri kadar yakın. euronews, Rosetta’yı günbegün kontrol eden Avrupa Uzay Ajansı‘ndaki ekibi yıl boyunca yakından takibe aldı. Bu bölümde Rosetta’nın bu ekip için ne ifade ettiğini öğreniyoruz.

Free Traffic Exchange