ADNAN OKTAR: Hicr Suresi, 9. Şeytandan Allah’a sığınırım; “Hiç şüphesiz” diyor Allah bak “hiç şüphesiz, zikri (Kuran'ı) biz indirdik biz; onun koruyucuları da gerçekten biziz.”
Vakıa Suresi 77-78. Şeytandan Allah’a sığınıyorum; “Elbette bu bir Kuran’ı Kerim’dir. Saklanmış, korunmuş bir kitapta yazılıdır”. Bak saklanmış korunmuş kaderde olan bir kitapta yazılıdır diyor Allah. “Elbette” diyor Cenab-ı Allah “bu bir Kuran’ı Kerim’dir, saklanmış korunmuş bir kitapta yazılıdır” kaderde levh-i mahfuzda hazır duruyor. Daha dünya yaratılmadan Kuran vardı, var olan Kuran nasıl yok edilsin? Aynısıyla duruyor diyor Cenab-ı Allah. Yani şu an elinizdeki Kuran’la, bu Kuran aynı diyor Allah, levh-i mahfuzdaki Kuran aynı diyor. Dolayısıyla nesh edildi, keçi yedi, deve yedi, bunlar doğru değil. Biz ayetin hükmüne bakarız, ayetin sarih açık hükmüne bakarız. Bak 75. Sure’nin 17. ayeti; “Şüphesiz Kuran’ı kalbinde toplamak ve Kuran’ı sana okutmak Bize aittir.” Yani unutman diye bir konu olmaz diyor Cenab-ı Allah. Unutman diye bir konu olmaz, çünkü diyor ki bak “şüphesiz Kuran’ı kalbinde toplamak” Kuran’ı kalbinde toplamak, Kuran’ı kalbinde muhafaza etmek “ve Kuran’ı sana okutmak Bize aittir” diyor Allah. Benim gücümle yapıyorsun diyor Allah. Yani insan hafızası değil, benim verdiğim bilgiyle olur diyor Allah ve levhi mahfuzdaki Kuran’ı okuyor Peygamber de (s.a.v.). “Unutmayacaksın” diyor bak Allah ayette “unutmayacaksın” sana unutturmayacağım diyor. Peygamberimiz (s.a.v.) dilini hareketlendiriyor, hafızasında tutmak için gayret ediyor. Allah diyor ki gayret etmene gerek yok, senin hafızanda onu ben tutacağım, sana unutturmayacağım diyor. Sen gayret etme diyor. Ondan sonra Peygamberimiz (s.a.v.) dilini kıpırdatmadı, hiçbir şey demedi. Ve her ayet hıfzındaydı hiçbir ayeti unutmadı Peygamber (s.a.v.).