Beni, yangının ortasında bıraktıgın günden beri susuyorum.
Senden sonra ne bir başkasından Aşk dilendim
nede bana okyanusları vaad edenlere yelken açtım.
Sadece Sustum, susadım ve sensizlige direndim..
Gururum senle gitmişti, umutlarım ise sensizlikle.
Sen kendini bensiz benden ayrı düşlerde uyuturken,
bense sensiz senin hayalinle seviÅŸiyordum.
Ve
Beklemenin, seni getirmediÄŸini bile bile bekliyordum.
Sendeki sevdanın ar damarı çoktan çatlamıştı onu da biliyordum.
Ama herÅŸeye raÄŸmen sana susuyordum.
Belki de bana sensizlikten başka bir şey bırakmadıgın için
susmalarıma sıgınıyordum.
Peki hiç akılsızlıgına düşmüyor muyum?
Yada bensizlik seni hiç kahretmiyor mu?
Kendimizi bilmeden yalnızlaştıran ve yalnızlıga bile bile kucak açan
İnsanlarız ve hep kendimize insafsız davranıyoruz.
Aslında Aşk çogu zaman kimilerine yalnızlık,
kimilerine yarınsızlık, kimilerine ise yarım kalmışlık bırakır.
Oysa ben Aşk'tan önce de yalnızdım..
Demek ki geldiÄŸin gibi gitmemiÅŸsin.!
Gittigin gibi bir çok şeyi de götürmüşsün.
Gülüşüne ömrümü vermiştim.
Gidişinle ölümü gördüm.
Sırf buna inat;
Her geçen gün yeni bir ölüm doguruyorum.
Sen hem gülebiliyor hemde gidebiliyorsan.
Peki söyle neden beni sevdigini söyledin...
Beklenmedik bir anda gittin.!
Geride Ne sevebilecek bir kalp bıraktın
ne de gelmeni bekleyecegim bir durak.
Gözlerimden damla damla kan kaybedip,
yüregimde avuç avuç acı biriktirdim.
Ve sen hala bensiz YAŞIYORSUN ben ise sensiz ÖLÜYORUM...