Şura Suresi, 24-31 Ayetlerinin Tefsiri

2013-12-07 2

ADNAN OKTAR: Şura Suresi, 24; şeytandan Allah’a sığınırım; “Yoksa onlar: "Allah'a karşı yalan uydurdu" mu diyorlar?” Hep insanlarda hak dinlere karşı oluşan şüphe budur. Şüphecilik insanların eksik, yanlış yönüdür. Yobazlar mesela çok şüpheci olurlar. Her şeyden şüphe ederler. Müslümanlardan; mesela, “şu CIA ajanı,” “şu bilmem ne ajanı,” “şu şunu yapıyor,” “cemaatimize şu amaçla geldi”... Hiç hayra yormaz. Hep böyle pislik, hep böyle rezil düşünce, hep kuşkucudur. Karısından şüphelenir, çocuğundan şüphelenir. Komşudan şüphelenir. Simitçi mesela, simitçiden bile şüphelenir kapıda. Yani manyaklık derecesinde bir şüphe anlayışı vardır. Küfrün bu yönüne dikkat çekmiş. “Yoksa onlar: "Allah'a karşı yalan uydurdu" mu diyorlar?” Halbuki Peygamberimiz (s.a.v) müthiş dürüst, dünya tatlısı, hayatında hiç yalan söylememiş bir insan. “Oysa eğer Allah dilerse senin de kalbini mühürler.” Müthiş bir tehdit. “Peygamberin bile kalbini mühürlerim” diyor Cenab-ı Allah. Peygamber (s.a.v) bile o konumdayken, o halindeyken garantide değil. Allah isterse sonra garanti veriyor. “Şu an kalbini mühürlerim istesem” diyor. “Allah, batılı yok edip-ortadan kaldırır.” Diyor ki adam; “ben kaldıracağım.” Sen kaldıramazsın. Allah kaldırıyor. Hz. Mehdi (a.s) kaldırdı zannedecekler ama kaldıran Allah’tır. Allah Hz. Mehdi (a.s)’ı vesile ediyor batılın kaldırılmasında. Zaten ayette; “Allah batılı yok edip ortadan kaldırır” diyor. Ebcedi 2014 bu ayetin. Hz. Mehdi (a.s) ile bu başarıyı verecek Cenab-ı Allah, inşaAllah. “Ve kendi kelimeleriyle,” Kuran’ın hükmüyle, ayetlerle, “hakkı hak olarak pekiştirir (gerçekleştirir).” O zaman güçlendirir, pek hale getirir. Yıkılmaz, sarsılmaz hale getirir. Mesela biz konuştukça, anlattıkça güç artıyor. Kitap dağıttıkça artıyor, tebliğ yaptıkça artıyor; pekişme oluyor. Yoksa sen iki gün, bir hafta anlatırsın, pekişme olmaz. Pekişmenin olması için ısrarlı anlatım, ısrarlı takviye gerekir. Mesela bir perçin daha yaparsın, bir perçin daha yaparsın, bir perçin daha yaparsın. “Çünkü O, sinelerin özünde olanı bilendir.” Yani küfrün de ne düşündüğünü bilir, Müslümanların da ne düşündüğünü bilir. Niye biliyor? Çünkü Kendi yaratıyor. Kendi yarattığını Allah bilmez mi? Kendi yarattığını biliyor. “Kullarından tevbeyi kabul eden,” Cenab-ı Allah tevbeyi sever. Cenab-ı Allah “tövbe edin” diyor. Mümine de ferahlıktır. “Tevbe edin.” Çünkü tevbe edenin gönlünde ferahlık olur, Allah’a sevgisi artar. Hata yaptığı için üstündeki o suçluluk duygusunda bir ferahlama olur. “Kötülükleri affeden,” mesela adam bir kere kötülük yapıyor, bir daha Müslüman olamayacağını düşünüyor. “Bir daha normal insan olamam, normal sevgiyi yaşayamam. Dost olamam, vefalı olamam, güzel ahlaklı olamam” diye düşünüyor. Halbuki ne diyor Allah; “Kullarından tevbeyi kabul eden, kötülüklerini de affeden” diyor Allah. Kötülükte Allah sınır koymuş mu? Koymamış. “Her türlü kötülüğü affederim” diyor Allah, tevbe ettikten sonra. “Ve işlediklerinizi bilen O'dur.” Bak çok manidardır bu. “Sizin ne yaptığınızı ben biliyorum” diyor. “Onu da yaratan Benim” diyor. “Beni affetmez” diyor. Onu yaratan da Allah zaten. Tevbe edersen, onu da affedeceğini söylüyor Allah. Tevbeyi ilham eden de Allah’tır. Tabii burada bir sır var. “O, iman edip” iman ediyor, bak önce neye ihtiyaç varmış insanlarda? Fıkıh ihtiyacı mı varmış? Ne ihtiyacı varmış? İmana ihtiyacı var. Biz neyi anlatıyoruz? İmanı anlatıyoruz. Kuran mucizeleri anlatıyoruz. Canlılardaki harikaları anlatıyoruz, Darwinizmin geçersizliğini anlatıyoruz. Acil olan ne? İman. İman etti, peki yeterli mi? Bak ne diyor Allah arkasından; “Salih amellerde bulunanlara,” “samimi olacaksınız” diyor. Madem iman ettin samimi olacak; “samimi amellerde,” samimi uygulamalarda, “bulunanlara icabet eder.” Onları kabul eder Allah. Onlarla bağlantıya geçer. Onların talebini, onların dualarını kabul eder. “Ve onlara kendi fazlından arttırır.” Mesela, sağlık verdiyse artırıyor, sıhhat verdiyse artırıyor, mal verdiyse artırıyor, etki verdiyse artırıyor, güç verdiyse artırıyor. “Kafirlere gelince; onlara şiddetli bir azap vardır” diyor Allah. Müslüman pek azapla muhatap olmaz. Küfür çok şiddetli azapla muhatap olur. Kuran’da anlatıyor Cenab-ı Allah azabın çeşitlerini. Müslüman sadece bilgileniyor ve sadece uzaktan görür. Mesela bazen gaddar adamlar oluyor, ahlaksız adamlar oluyor. Mesela devlet bir ceza veriyor. Biz hiçbir aşamasını görmüyoruz, değil mi? Sadece bilgisi geliyor bize. Adamın ceza çektiğini, karşılığını gördüğüne dair bir bilgi geliyor. Ama biz ne o ortamı görüyoruz, ne

Free Traffic Exchange