ADNAN OKTAR: “Adnan Hocamıza sorar mısınız? Hz. Mehdi (a.s) gelse, elinde Kuran’dan başka kitap yoksa; Hz. İsa (a.s) da gelse, elinde Kuran’dan başka kitap yoksa, o halde beklemenin ne anlamı var?” Peki, Peygamber Efendimiz (s.a.v) geliyor. Kuran gelir Peygamberimiz (s.a.v)’e. Peygamberimiz (s.a.v)’e gelmez, mesela bir dağa farz edelim, gelir. Dağa bir kitap olarak Allah bırakır. “Gidin, okuyun” der. Gidip, oku o zaman. Allah kitap gönderirken Peygamberle gönderiyor, onun uygulanması için örnek oluyor. Ve Allah onların örnek olduğunu söylüyor, sahabenin de örnek olduğunu söylüyor. “Onlardan örnek alın” diyor Allah. Yani Kuran tek başına olmaz; Kuran’ın uygulayıcısı olması lazım, uygulanması lazım. Uygulanması için insanları teşvik etmesi gerekir. Emri bil maruf nehyi anil münker yapması lazım. Yoksa masanın üstüne getirir Kuran’ı koyarsın. Onun hayata geçirilmesi, örnek insanın onu göstermesi gerekir. Daha önce gelen, mesela Talut niye gelmiş, Talut-Calut kıssasında? Fiili uygulama için, Müslümanları yönetmek için, imam olarak gelmiş. Yine Cenab-ı Allah ayette, Allah’tan imam, lider isteyen Müslümanlardan bahsediyor. Müslümanların bunu istemesi gerektiğini söylüyor Allah. İmam, yani kendilerine bir lider istemesini söylüyor. Lidersizlik istemek normal bir hareket değil. Hz. İsa Mesih (a.s) geldiğinde Kuran’a uyup, Hıristiyan alemini de örnek insan olarak İslam’a davet edecektir. Bak, şimdi Kuran var; Hıristiyanlar Müslüman oluyor mu? Olmuyorlar. Peki, Hz. İsa (a.s) gelince? Oluyor. Demek ki fiili uygulayan, teşvik eden, yaşayan insan insanlarda olumlu etki yapıyor. Örnek insan görmek insanları olumlu yönde etkiler. Onun için Cenab-ı Allah “sahabelere uyun” diyor. Ayet var. “Peygamber (s.a.v)’e uyun ve sahabelere uyun” diyor Allah. Örnek insanlara uyun. O yüzden senin sözün mantıklı değil, doğru değil yani.