DİDEM ÜRER: Hocam, Afrika’nın kuzeybatısında yer alan Mali’de savaş devam ediyor. Fransa askerlerinin yanı sıra dünden itibaren ülkeye Nijer, Burkina Faso, Senegal, Benin ve Nijerya askerleri de giriş yapmaya başladı. Ağırlıkları 250 kiloyu bulan bombalar sivillerin bulunduğu mahallelere atılıyormuş. Çatışmaların başladığı gün on bir sivil hayatını kaybetti. Bombalardan kaçmak isteyen üç çocuk da nehirde boğularak şehit oldular.
ADNAN OKTAR: Kimi Afganistan’da Müslümanların kulağını kesiyor, onları kurutup ülkesine götürüyor; kimi Müslümanların parmağını kesip, kurutup, kolye diye ülkeye götürüyor. İttihad-ı İslam olmayınca Cenab-ı Allah işte böyle yağmur gibi bela yağdırıyor. Şu an Müslüman alemi paramparça olduğu için son derece pervasız, habire Darwinizmi-materyalizmi oralarda yaymaya çalışıyor. Müslümanların da varlığına tahammülü yok. Ne kendi ülkesinde var, ne dışarıda var. En kısa zamanda İttihad-ı İslam tek çözümdür. Birçok alim İttihad-ı İslam’ı ağzına dahi almıyor. Konuşmamaya özen gösteriyorlar. Her şeyi konuşuyorlar ama İttihad-ı İslam’a konu gelince çıt yok. Allah’ın emri İttihad-ı İslam. En büyük farzdır, Bediüzzaman açık açık bunu söylüyor. Risale-i Nur’da bu konu çok kapsamlı geçer, Kuran’da çok kapsamlı geçer. Tekrar tekrar kardeşlerimizin anlatması, ısrarla üzerinde durması yeterli olur. Israrla üzerinde durmaya başlayınca nasıl İslam aleminde İttihad-ı İslam düşüncesi yayılmaya başladı. Önce bir Arap baharı başladı. İlk önce Arapların aklının ucuna dahi gelmiyordu. Yani İttihad-ı İslam olabileceği, Mehdiyet, Darwinizmin yıkılacağını tahmin, tahayyül dahi edemiyorlardı. Arap baharı denilen olay Darwinizmin yıkılmasıyla başladı. Oradaki rejimlerin gücü kalmadı. Yani bütün Arap ülkelerinde sosyalist, komünist rejimler vardı. Örtülü komünist veyahut açık komünist rejimler vardı. Darwinizmin yıkılmasıyla halk uyandı. Darwinizmin yıkılışını kimin temin etiğini herkes biliyor. O çalışmadan sonra oradaki rejimlerin manevi gücü kalmadı. Halkta onlara karşı müthiş bir öfke, müthiş bir tel’in ruhu gelişti. Ve biran önce onlardan kurtulmak istediler. Arap baharının kökeni budur. Arap baharı bir ideolojik yenilginin üzerine kurulmuştur. İdeolojik olarak yenildi Arap ülkelerindeki sosyalist devletler. Libya, Fas, Tunus, Cezayir, Mısır, hepsi ideolojik olarak yenildiler. İran ideolojik olarak yenilmemek için ülkeye yayın yasağı getiriyor. İran’daki kurtuluş yine Mehdiyet'le olacaktır, inşaAllah. Eğitimle, bilgiyle uyandırarak, anlatarak olacak, inşaAllah.