Evrimci Prof. Dr. Ali Demirsoy’un hocası üstad evrimci evrime inanmadığını itiraf etmiştir.

2013-12-06 1

ADNAN OKTAR: Şu yazıyı okusana Ali Demirsoy’un.

AYLİN KOCAMAN: “Evrim kitabı yazmış, yıllarca Türkiye’nin en büyük üniversitesinde bu konuda ders vermiş saygıdeğer rahmetli bir hocamız, bir gün beni kimsenin olmadığı bir odaya çekerek ‘Sana bir şey sormak istiyorum Aliciğim.’ dedi. Buyur hocam dedim. ‘Sen gerçekten evrimleşme olduğuna inanıyor musun?’ dedi. ‘Hiç kuşkum yok hocam elimizdeki sayısız bilgi bunun böyle olduğunu gösteriyor’ dedim. Sizin kuşkunuz var mı hocam? ‘Yıllarca bu dersi vermiş ve kitabını yazmış olmama rağmen ben pek inanmıyorum.’ dedi. O an işimizin çok zor olduğunu fark ettim.”

ADNAN OKTAR: İşte bu kadar. Kardeşim araştıran, kafası çalışan, inceleyen insanlar delil verdin mi vicdanlıysa hemen anlıyor. Anlaşılmayacak gibi değil ki, 450 milyon tane delil veriyorsun, 450 milyon fosil veriyorsun yaratılışı ispat eden. Bir insanın anlamaması mümkün mü? Proteinlerin tesadüfen meydana gelemeyeceğini, molekül yapısını görüyor. Onu da anlıyor. Ruhun tesadüfen meydana gelemeyeceğini anlıyor. Mantıklı olarak da soruyor Ali Demirsoy Hoca’ya. “Hakikaten sen inanıyor musun?” diyormuş. Evrim konusunda üstat, profesör olan bir kişi bak, dikkat et. “Ali’ciğim sen inanıyor musun?” diyor.  “Ben inanamıyorum.” diyor onun hocası. Çünkü benim Yaratılış Atlası o hocaya gitti. Vicdanlı insan… Baktı, samimi olarak gerçeği gördü. Teslim olmuş. Dürüstçe yaklaşmış. Mesela bu Marksist, solcu gençler de öyle. Bunların kültür düzeyi çok çok düşük oluyor. Konuşmalarından falan anlaşılıyor. Üsluplardan, hareketlerden, her şeylerinden hem bilgi düzeyleri hem görgü düzeylerinin ciddi şekilde sorunlu olduğu anlaşılıyor ve eksik olduğu anlaşılıyor. Bir de arkadaş grubu içerisinde hareket ettikleri için, birbirlerini tek yönlü bakmaya mecbur ediyorlar. Ya o gruptan ayrılacak, ya o görüşü savunacak. Çünkü Darwinizm’e karşıyım dese zaten o grupta tutmazlar. Onun için bir kitle psikolojisiyle hareket ediyorlar. Sanki hepsi birden inanıyorlarmış gibi bir tavır koyuyorlar. Halbuki biraz konuşsak bunların hiçbiri inanmaz. Samimi, teker teker konuşsan inanmadıkları ortaya çıkar. Zaten bilgileri de yok. Hiçbir bilgileri yok. İstersen arkadaşlar bunlarla konuşsun. İsterse denesinler. Buna ait bir bilgileri yok. Sırf kitle psikolojisiyle, kalabalık psikolojisiyle hareket ediyorlar. Ama tek tek konuşulduğunda, biraz itinalı bir üslup kullanıldığında Allah’a inandıklarını da görürsünüz, evrime inanmadıklarını da görürsünüz. Anadolu gençleri bunlar. Yani o tip bir kafada olmaları mümkün değil bunların. Kültür düzeyleri de zaten az olduğu için, bilgileri az olduğu için öyle kulaktan dolma bilgiyle ortaya çıkıyorlar. Ama daha ziyade duygusal, romantik yaklaşarak kitle psikolojisinin etkisiyle hareket ediyorlar. Denemek isteyen arkadaşlar denesinler. Soru sorsunlar, bilmediklerini görecekler. Hiçbir şey bilmiyorlar. Çok dar bilgi dağarcıkları. Genel kültürleri de çok düşük. Darwinizm konusunda hiçbir şey bilmiyorlar. Çok az. “Biyoloji bölümünde okuyorum” diyor. Zaten biyoloji bölümündeki okul kitapları ortada. Tek yanlı bir eğitim var. Hiçbir şeyin kaynağını vermiyor. Tek yanlı bir dayatma var. O kitapları biz burada zaten gösteriyoruz. Eğer oradaki aldığın bilgiyi diyorsan zaten bitti, hiçbir şey yok demektir sende. Çünkü karşıt bilgi orada yok. Tek yanlı bilgi var. Tek yanlı bilginin etkisiyle bu hale gelmişsin. Bilime kapalı, araştırmaya kapalı, düşünceye kapalı. Pozitif düşünceye açık bir yapı oluşmuyor o zaman. Kitle psikolojisiyle hareket eden, kaba kuvveti esas alan bazı insanlar oluşuyor. Tabii hepsinde böyledir diyemeyiz ama genellikle bu şekilde oluyor. Meydana gelen sonuç bu. Bunu göz önüne sermek için ara ara yayınlıyorum, gösteriyorum.

Free Traffic Exchange