Güney Afrika’nın ırkçılığa karşı verdiği mücadele ve başarısıyla efsaneleşen lideri Nelson Mandela önemli sağlık sorunları yaşıyor. Ölüm döşeğinde olduğu iddia edilen Mandela’nın’nın yakın arkadaşı George Bizos euronews’a konuk oldu. Bizos, ırk ayrımı döneminde Mandela’yı savunan isim olarak biliniyor. Avukatlığın yanısıra aralarında arkadaşlık bağı da bulunan iki hukukçu Mandela’nın cezaevi yıllarında da görüşüyorlardı. O zorlu günleri daha sonra yayınladığı kitabında aktaran Bizos Gianis Giaginis’in sorularını cevapladı:
euronews:
Sayın Bizos euronews’a hoşgeldiniz. Güney Afrika’da Mandela için “ülkenin babası” nitelendirmesini yapanlar sizin için de “manevi baba” ifadesini kullanıyorlar.
George Bizos:
Bana Yunanistan’a ve dünyanın diğer ülkelerine seslenme fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim.
euronews:
Mandela’yı birkaç kelimeyle tanımlayacak olsanız neler söylerdiniz?
Bizos:
Hayatını kendisine değil Güney Afrika’ya , Afrika halklarına hatta tüm dünya insanlarına adamış biri.
euronews:
Onunla geçen döneminize dair özel önem verdiğiniz bir an ya da olayı bizimle paylaşabilir misiniz?
Bizos:
Bir kereden fazla Cumhurbaşkanlığı görevine talip olmamasını söyleyebilirim. Güney Afrika’nın belki de tüm Afrika’nın politikacılarına örnek olmak istedi ki burada devlet başkanları hayatları boyunca koltuklarını bırakmaz. Demokrasiye inandıklarını söylerler fakat birer diktatöre dönüşürler.
euronews:
Mandela’yla nasıl tanışmıştınız?
Bizos:
Mandela’yı ilk olarak 1948’de üniversitede tanıdım. O yaşça büyüktü ve benden önce avukat oldu. 1954’te bir hakim onu tanımadı ve “kimsin” diye sordu. Mandela “ben Nelson Mandela, avukatım” şeklinde yanıt verdi. Hakim bu kez “avukat olduğuna dair belgen nerede” diye ısrar etti. Mandela belgem yanımda değil yanıtını verdi ki kimse bu kağıtları yanında taşımazdı. Ancak onun avukat olduğunu herkes bilirdi. Sonunda hakim “çık dışarı sana mahkemede konuşma hakkı vermiyorum” şeklinde çıkıştı. Yerine davaya ben atandım, kazandık ve çok yakın arkadaş olduk.
euronews:
27 yıllık hapis döneminin 18’ini geçirdiği Roben Adası‘nda Mandela’yı sık sık ziyaret ederdiniz. Bu dönemden neler hatırlıyorsunuz?
Bizos:
O Güney Afrikalıların birgün eşitlik, özgürlük ve demokrasiye kavuşacaklarına dair iyimserdi. Adaya ilk gidişimde onu 8 gardiyanın içinde getirdiler. Birbirimize sarıldık… Bana ailesini sordu. Birden “George, buraya geleli çok zaman olmadı fakat şimdiden kendimi kaybettim ve bir zalim oldum. Sana muhafızlarımı tanıtmayı unutmuşum” dedi ve beni o sekiz gardiyanın herbiriyle tanıştırdı.
euronews:
Devlet başkanlığını bıraktıktan sonra politikaya karışmadı, bunun tek istisnası AIDS konusu. Neden?
Bizos:
Çünkü bu hastalık gizli tutuluyordu. Açıklanmıyordu. İlk oğlunu AIDS’ten kaybetmişti. Aile bunun bilinmesini pek istemedi. Mandela ise açıklanamasında ısrarcı oldu. Ayrıca eski Devlet Başkanı Mpeki’yi de Güney Afrika için büyük sorun olan bu problemin çözümü için bir şey yapmamakla suçluyordu.
euronews:
Teşekkürler Sayın Bizos.
