Şuara Suresi, 196, 198, 215 Ayetlerinin Tefsiri

2013-12-06 1

ADNAN OKTAR: Şuara Suresi 196-“Ve hiç şüphesiz, o (Kur'an), geçmişlerin kitaplarında da vardır.” Yani Tevrat’ta, İncil’de Kuran’a işaret edilmiştir.“İsrailoğulları bilginlerinin onu bilmesi onlar için bir delil (ayet) değil mi? ” Hakikaten İsrailoğlu bilginleri geldiğinde, biz burada konuştuk; “Kuran hak bir Kitap” diyorlar. Yani “bu doğru, Allah’tan gelme bir Kitap olduğu anlaşılıyor” diyorlar.

198. ayet-“Onu Arapça bilmeyen birine indirmiş olsaydık” diyor. Allah hayalen düşünün diyor, Arapça bilmeyen birisine. Arapça bilmeyen birisi, Arapça bilmediği halde, Kuran’ı dünyaya hakim edecek diyor. Bakın Arapça bilmeyen birisi, bütün dünyaya Kuran’ı hakim edecek. “Böylece onlara okusaydı” diyor ayette. Bu Hz. Mehdi (a.s), Arapça bilmediği halde Kuran’ı okuyacak, anlatacak. “yine ona iman edecek değillerdi ” diyor Allah, yine ona karşı mücadele edecekler diyor. “O pek acı azabı görüne kadar ona inanmazlar” diyor Cenab-ı Allah. “Onu, Arapça bilmeyen birine indirmiş olsaydık, böylece onlara okusaydı.” Arapça bilmeyen Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in hadislerinde bir tane alimden bahsedildi, tek bir kişi; sadece Hz. Mehdi (a.s)’dır. Bütün Alimlerin hepsi Arapça bilmiştir. Bakın Hz. Mehdi (a.s)’ın dışında, bütün gelmiş müteaddit, müçtehitlerin tamamı Arapça biliyor. Peygamberimiz (s.a.v.) sadece mehdiyi istisna kılmış; ‘sadece o Arapça bilmez, sadece onun çocuğu olmayacak’ diyor. “Onu Arapça bilmeyen birine indirmiş olsaydık, böylece onlara okusaydı ” Alenen Hz. Mehdi (a.s)’a bakan ayet. 199 zaten. 9, iki kere tekrarlıyor. Hz. Mehdi (a.s)’a kadar gelen müceddidler, Bediüzzaman dahil, Mevlana Halid hepsi, bütün müceddidlerin tamamı, Arapçayı anadilleri gibi biliyorlardı. Peygamberimiz (s.a.v.) bir tek istisna Hz. Mehdi (a.s)’ı  ayırmış, ‘o, Arapça bilmez’ diyor. “Onu Arapça bilmeyen birine indirmiş olsaydık” diyor Allah, yani ona Kuran’ı indirmiş olsaydık, “böylece onlara okusaydı, yine ona iman edecek değillerdi” diyor Cenab-ı Allah.

Şeytandan Allah’a sığınırım. 215-“Ve mü'minlerden, sana tabi olanlara (koruyucu) kanatlarını ger” Nasıl koruyucu kanat, İttihad-ı İslam’la olur. Kanadını öyle bir açacak ki Hz. Mehdi (a.s), bütün dünyayı kaplayacak, Hz. Mehdi (a.s)’in kanatları. Müslümanlar, o kanadın altında korunmuş olacaklar. “Mü'minlerden, sana tabi olanlara ” Kimler tabi olacak? Bütün dünya tabi oluyor. Bütün dünya tabi olunca “(koruyucu) kanatları ” Hz. Mehdi (a.s)’ın, bütün dünyayı sarmış oluyor. “Süleyman’a cinlerden, insanlardan ve kuşlardan ordular toplandı.” Demek ki, cinlere de hakim olacak, inşaAllah Hz. Mehdi (a.s). Başka işaretlerde var ama onları sonra söyleyeceğim. 

Free Traffic Exchange