Müslüman korkak olmaz, cesur olur.

2013-12-06 1

ADNAN OKTAR: Neler anlattınız, ne konuştunuz?

DİDEM ÜRER: Hocam biz, Hz. Mehdi (a.s)’ın çıkış alametlerini saydık, fiziksel alametlerini saydık, diğer alametleri de saydık yayınımızın geniş bir bölümünde. Ondan önce de iman hakikatleri, Kuran mucizelerini anlattık, küfrün bir mücadele içine girdiğinde, zorlukla karşılaştığında, itibarının zedelenmesini ama Müslümanların hamiyet-i İslamiyesinin artıp, daha güçlü itibarının gelmesi konusunu anlattık.

ADNAN OKTAR: Evet, bazı kişiler onu bilmezler. Allah diyor ki; “Size bir yara dokunduysa, onlara da bir yara dokundu.” Ama Müslüman’a dokunan yara, Müslüman’ın şerefini, onurunu yükseltiyor, cennetteki makamını genişletiyor, Müslümanlar arasında itibarını gücünü arttırır, küfre yara dokunduğunda, adamın ahireti yanar, dünyası yanar, arkadaşları içinde itibarı sıfıra gider, çok aşağılanır, psikolojik yönden çöker. Öyledir bu. Müslüman’ın zaten yaraya ihtiyacı vardır. Yarayla, acıyla, çileyle Müslüman, Müslüman olur, değerli hale gelir. Cesaret, Müslüman’a yakışan budur. Bediüzzaman; “Havf (korku) damarı Müslümanları mahvediyor” diyor, “özellikle hususan, ulemayı havf damarından yakalayarak, etkisiz hale getirdi deccaliyet” diyor. Hakikaten de öyle, o korkuyu yaşayanlar da, başkalarına da korkuyu tavsiye ediyorlar. Ben korkuyorum, sen de kork diyor. Ayette de var, şeytandan Allah’a sığınırım, “Onlar”, (Müslümanlar) diyor ki; “kendilerine insanlar, size karşı insanlar toplandılar, artık onlardan korkun” dedikleri halde imanları artar ve: “Allah bize yeter, O ne güzel vekildir” diyenlerdir.” Bu bize vaat edilmiştir, Peygamber (s.a.v.) bize vaat etmiştir, Kuran’da Allah bize bunu vaat etmiştir diyorlar diyor.

Free Traffic Exchange