DİDEM ÜRER: Sizin İmralı’yla yürütülen son gelişmelerle ilgili; “Başbakanımız’a güveniyoruz.Desteklemeye devam” şeklindeki açıklamalarınızın Allahualem milletimizin üzerinde de olumlu etkisi oluyor. AKP kurmayları bu sürecin çok kırılgan ve milletimizi olumsuz yönde etkileyebilecek bir süreç olmasına…
ADNAN OKTAR: Süreç müreç bir şey yok! Kırılgan mırılgan! Bırak Allah aşkına!Bunu neye çevirdiler Allah aşkına!“Ellemeyin! Üflemeyin! Düşecek! Aman!” Sanki böyle kağıt külü!“Aman aman aman! Durun üflemeyin gidecek! Gitti gidiyor!” Bir şey olduğu yok. Nihayet Allah’ın kaderde emrettiği olur. Kaderin dışında bir şey olmaz. Allah ne dediyse o olacak.
AYLİN KOCAMAN: İnşaAllah Hocam.
ADNAN OKTAR: Öcalan, güç alan, bilmem ne... O, alakası yok onların. Onlar Allah’ın yarattığı zavallı varlıklar. Onların bir gücü yok. Sıfırdır onların gücü. O Abdullah Öcalan daha anasından doğmadan o adada yatıyordu, daha anasından doğmadan.Kaderi öyle onun. Ne konuşacağı da onun kaderinde, kelime kelime. Onun bir gücü yok. Allah, Mehdiyet’in yolunu açmıştır,Hz. İsa Mesih (a.s)’ın yolunu açmıştır. Bütün yollar kapalıdır. Bunun dışında hiç kimse debelenmesin. Durup durup da “kül savrulacak, aman dikkat edin! Arabayı devireceğiz, fazla hız arttırmayın! Aman viraja dikkat!”Sanki böyle yolcu otobüsünde gidiyoruz. Bırakın Allah aşkına, bir şey yok. Bu nedir? Bir de bu çıktı. “Aman aman sus sus!Bir şey olacak” diyorlar. Ne olacak? Allah’ın takdir ettiği olur en nihayetinde. “Araba yüz kilometreyi aştı,aman dikkat et! Benzin var mı araba da! Bağırmayın şimdi arabanın sistemi gitti!”Bir şey yok.Her gün aynı lafı duyuyoruz.
Bölünme yok. İttihad-ı İslam var. Sevgi var, merhamet var, muhabbet var, dostluk var, kardeşlik var. Bütün Ortadoğu’yu kucaklayan; Çin, Rusya hepsine şefkat duyan, Amerika’ yada şefkat duyan,bütün dünyayı seven bir sistem; İslam budur.Herkesi seven, herkese iyilik eden bir sistemdir. Namusumuz, haysiyetimiz, şerefimiz, vatanımız, milletimiz, bayrağımız, Allah’ımız, Kitab’ımız bizim için hayattır. Allah için gözümüzü kırpmadan canımızı veririz. Allah için yaşıyoruz biz zaten. Eğer adam elimizden dinimizi, imanımızı, Allah’ımızı, Kitab’ımızı almaya kalkarsa kendince -haşa-,kendi kafasınca inancımızı almaya kalkarsa, “vatanı bölüp yirmi küsura, otuz parçaya ayıracağım” demeye kalkarsa o zaman hayatın anlamı kalmaz bizim için. Yani anlamı kalır da o hayatı Allah için kullanırız. Sunarız Allah’a yani. Dolaysıyla her zaman söylüyorum; yetmiş milyon şehid vermeden vatanı teslim etmeyiz.
DAMLA PAMİR: İnşaAllah.
ADNAN OKTAR: Yetmiş milyonun hepsi şehid olursa gelsin istediğin gibi ne yapıyorsa yapsın,her yer onun. Tabii sıkıyorsa, yapabiliyorsa. Böyle bir kafada zaten -Allah vermesin,geçende söyledim- kıyamet kopar, dünyada insan kalmaz. Böyle bir deliliğe hiç kimse yanaşmasın.
Özetle biz Başbakanımız’ın samimiyetine, iyi niyetine, dindarlığına, Allah’tan korkmasına güveniyoruz. Anormal bir şey olacağına da inanmıyoruz. Devam etsin, bir şey yok.
