PKK komünist devlet kurma fikrinden asla vazgeçmez.

2013-12-05 114

DİDEM ÜRER: İsrail gazetesinin haberine göre; “PKK’nın silahları bırakması örgüt üyeleri arasında sevinçle karşılanmış.” Haberde “PKK’lıların durumdan çok memnun oldukları, bir an önce silah bırakarak sosyal hayata karışmak için gün saydıkları” iddia edildi. Öte yandan “PKK’lıların sosyal hayata hazırlanmak üzere Kandil’de organik tarım yapacağı” öne sürüldü.

ADNAN OKTAR: Bu kadar olur, inanılır gibi değil, espri yapıyor bunlar herhalde. Farkında mı bunlar ne konuştuklarının? Yok, ızgara köfte satacaklarmış da yok köftecilik yapacaklarmış, yok pırasa doğrayacaklarmış. Kardeşim organik tarım bilmem ne, bırakın bunları. Ne alakası var? Adamlar dünyadaki en büyük komünist yapılanma şuan, cumhuriyet tarihinin en büyük komünist kalkışması. Ve komünist bir hareket hiçbir zaman için hareketini durdurmaz. Sadece bir adım ileri attıktan sonra iki adım geri atar. Lenin’in taktiği bu. Şu an yorgun oldukları için dinlenmek istiyorlar, toparlanmak istiyorlar. Çünkü devlet teknik imkanları daha çoğaldı, bunlar bir strateji yapıp bir karşı çözüm arayışına girdiler şuan. Acele etmek istemiyorlar. Kendilerini kırdırmak da istemiyorlar. “Daha esaslı, daha kapsamlı nasıl saldırabiliriz? Güneydoğu’da komünist devrimi nasıl yapabiliriz? Bunu değerlendirelim” tarzında bir mantıkları var. Adamlara zaman zaman böyle aylık, yıllık tatiller veriyorlar. Yani yorgun düştüklerini düşünüyorlar, bir de yeni gelen gençlere yer açmak için, eskileri çekiyorlar, tecrübeli olanları, eğitim almış olanları. Şimdi eğitim almış olanları Irak ve Suriye’ye kaydırıyorlar. Yeniden dağa mesela iki bin, üç bin kişilik bir kadro daha getirecekler. Onlar da yeniden eğitim alacaklar, konu bu. Ancak eğitimle, anti-Darwinist, anti-materyalist, anti-Marksist eğitimle PKK’ya karşı mücadele verilir. Yoksa silah bırakma, nerenin silah bırakması? Adamlar giderlerken, silahlarına sıkı sıkı sarılmışlar, fotoğrafları var. Uyurken silahlarını bırakıyorlar sadece, yemek yerken silahlarını bırakıyorlar. Onun dışında silah bırakma diye bir konu yok. Komünist hareket; hepsi bilinçli, eğitim almış, kararlı komünist gençlerden oluşuyor. Vazgeçmeleri için de bir neden yok. Yok seyyar köftecilik yapacaklarmış, onun için bırakacaklarmış. Adam köftecilik yapacaksa, bu vakti niye beklesin? Yıllardan beri dağlarda kendini niye kırdırsın adam? Bu kadar çileye acıya niye katlansın? Hayvan tahammül etmez onların yaşadığı hayata. Çok korkunç şartlarda yaşıyorlar, buna rağmen çok kararlılar. Komünist devrimin olacağından eminler. Güneydoğu’da şu an Darwinist materyalist eğitim çok yaygın. Dini eğitim hemen hemen sıfır noktaya doğru gidiyor. Güneydoğu’da din eğitimi yok şu an. Her yerde komünist propaganda var, gençler, altı yedi yaşında çocuklar bile komünizmi biliyorlar. İsterseniz gidin bakın, sorun. Anti Darwinist, anti materyalist eğitim yasak, yapamıyorsun. Tek yanlı komünist eğitim veriliyor. Ve büyük bir komünist toplum oluşturmaya çalışıyorlar şu an. Acele de etmiyorlar adamlar, kuvvetlerimizi Irak’a çekelim diyorlar. Çünkü Irak’taki Kürtlere de hakim olmayı düşünüyorlar. Lenin diyor ki; “çekici vurdun mu çekiç bastırılmaz” diyor, “çekiç yukarı kaldırılır ki daha sıkı vurasın” diyor, “daha kuvvetli vurmak için” diyor. Şimdi bunların yaptığı da bu. Şu an bastırsa, bir spazm var, yani bir netice alınamaz. Tamam eylemler yaparlar, karakol basar falan ama netice alamaz.  Ama şimdi geri çekilelim diyor, gençlere yer açalım. Onları yetiştirsinler, geniş bir taban çalışması yapalım, Irak’a da hakim olalım, Irak’taki Kürt topluluğa da PKK görüşünü enjekte edelim, Suriye’de zaten hakim durumdayız diyorlar, daha güçlü, daha kararlı olarak yeni bir atağa geçeriz diyorlar.

DİDEM ÜRER: Hasan Cemal’in çekildiği söylenen PKK’lılarla yaptığı röportajlar vardı bir iki gündür. Konuştuğu PKK’lılardan biri şöyle söylüyor: “Bakın geri çekilme dağdan iniş değildir. Barış süreci için bir ara veriliyor savaşa” dedi. Çekilen ikinci gruptan PKK’lı da şöyle söylüyor: “Silahlar elimizden alınsın da cıscıvlak ortada mı kalalım? Ayrıca bu devlet ne yaptı ki biz silahı bırakalım?” diyor.

ADNAN OKTAR: Zaten öyle bir olay olmaz, ben en başında söyledim, aylar önce söyledim. Ne silah bırakması, bırakmaz onlar dedim. Sadece bir dinlenme, ara mola veriyorlar dedim. Daha önce de yaptılar onlar, hakikaten toparlandılar, dinlendiler biraz, eğitim verdiler, yeni stratejiler yaptılar. O zaman hakikaten devlet kırıp geçiriyordu onları. Yeni bir yöntemle yeniden saldırıya geçtiler. Şu anda da yani neye karar vereceklerini düşünüyorlar. Nasıl yapalım? Yani yeni bir atak, şehir yapılanmaları nasıl olsun, köy yapılanmaları nasıl olsun, nereden, hangi kanallardan saldırabiliriz? Acele etmiyor adamlar, yani uzun vadeli düşünüyorlar, 10 yıl 20 yıl sonrasını da düşünüyorlar.  Onun için Me

Free Traffic Exchange