Gezi Parkı için komünistlerin talepleri Lenin’in kitabından alınmıştır.

2013-12-05 9

ADNAN OKTAR: “Taleplerimiz gerçekleştirilinceye kadar buradayız; Mücadele Birliği Platformu.” “31 Mayıs Taksim ayaklanması” diye bir pankart asmışlar. “A-Burjuva hükümeti denen hükümetin istifası, bütün iktidarın halka devredilmesini istiyorlar. B-Polis teşkilatının ve ordunun dağıtılması, bunun yerine milis güçlerinin geçirilmesi. C-Bankalara, tekellere, büyük dış ticarete, emekçi sınıflar yararına el konulması.” Yani bütün herkesin malına mülküne zenginlere el konulması. “D-Halk temsilci konseyinin toplanması.” Yani meclis yerine, meclisin lağvedilip, “halk temsilci konseyinin toplanması. E-Tutsakların derhal özgürleştirilmesi.” Yani hapishanelerin boşaltılması. “F-Ezilen ulus ve ulusal toplulukların kendi kaderlerini tayin hakkının tanınması.” Mesela Kürt kardeşlerimizin ayrı devlet kurması, yani Güneydoğu’nun da bölünmesi. Mücadele Birliği Platformu, bunları istiyoruz diyorlar.

Devlet, komünizme karşı eğer duyarsız olursa, hükümet komünizme karşı duyarsız olursa, bu onların istediği bir şey gibi görülüyor. Devlet ve hükümet, komünizme karşı çok duyarlı olup, anti komünist, anti Darwinist, anti materyalist bilimsel karşı propaganda yapması lazım. Bu yapılmadığında, sağlıklı bir tavır olmaz.

Bakın, buradaki talepler, Lenin’in Devlet ve İhtilal adlı eserinden aynısını söylüyor. “Mücadele birliği platformu” bak burada. Göster bakayım. Halen asılı bu, Taksim’de duruyor, aynısı.

Lenin diyor ki bir konuşmasında: “Hükümetleri devirmek, ancak cebir ve şiddetle” yani şiddet ve terör, anarşi çıkararak, saldırarak “kan dökmekle mümkün olabilir.” Kan, bombalayarak, asarak, keserek. “Bu çağrıya başvuranlar, merhamet nedir bilmemelidir. Proleter devletin kanlı bir ihtilal olmadan burjuva devletin yerine geçmesi imkansızdır” diyor. Kanlı bir ihtilal, adamların aradığı da, bu. Fenerbahçeli, Beşiktaşlı canlarıma bildiriyorum, Galatasaraylı canlarıma bildiriyorum, Trabzonsporlu canlarıma bildiriyorum; adamların amacı bu, komünistlerin, bunu söylüyorum. Bakın diyor ki ayrıca, Lenin’in Devlet ve İhtilal adlı kitabından: “Kapitalizmi devirmek için yalnız burjuvazinin elinden iktidarı almak, yalnız kapitalistleri atmak kafi değildir.” Yani devlete el koyduk diyor, kapitalistleri attık. Yani kapitalist deyince; sermayesi olan, malı-mülkü olan kim varsa hepsini atmak, mevcut hükümete de el koymak, hükümeti devirmek. “Burjuvazinin bütün devlet makinesini parçalamak. Eski ordusunu” yani Türk ordusunu onların şu anda, Türk ordusu, “bürokratik memur teşkilatını” kaymakamlar, valiler kim varsa, “ve polisini yıkmak.” Yani polisle ilgili hiçbir kurum, kuruluş hiçbir şey bırakmamak. “Ve onu işçi sınıfına dayanan yeni bir devlet” yani komünist devlet, “yeni bir sosyalist haline getirmek lazımdır. İşte Bolşeviklerin” yani komünistlerin yaptığı da budur” diyor Lenin. Şimdi arkadaşların istediği bu, anlattıkları bu. Hükümetimizin böyle faaliyetlere karşı anti-komünist, anti-Darwinist, anti-materyalist faaliyet yapması gerekir. Bilimsel, akılcı. Yani eğer seyredilirse bu, görüyorsunuz ilerliyorlar adım adım. Bediüzzaman diyor: “Büyük bir taundur” diyor komünizm. Söylediğimizde diyor: “Nerede komünizm mi var” diyor. Peki bu ne? “Nerede komünizm” diyor. “Nerede komünist var? Var mı ki öyle bir şey” diyor. Peki bunlar ne? Adam söylüyor bak açık açık söylemiş. Taksimde duruyor asılı. Bakın, anti-komünist, anti-Darwinist, anti-materyalist bilimsel karşı propaganda gerekir. Devletin radyolarından, televizyonlarından, bütün imkanlarından bu gerçekler halka anlatılmalı. Anlatılmadığında, “telkin kabiliyeti, ikna kabiliyeti tevessü ettikçe” geliştikçe, “bu taunda” yani komünizm de “tevessü eder gelişir” diyor Bediüzzaman. “Ancak bu tauna karşı iman hakikatleriyle, Kuran hakikatleriyle karşı konulabilir” diyor. Hükümetimizin de bu tip bir faaliyet yapması gerekiyor. Bunu kaç yıldan beri söylüyoruz? Üç yıldan beri söylüyorum. Komünizme karşı bilimsel faaliyet yapılmıyor. Bilakis devlet Darwinist-materyalist eğitim yapıyor. Darwinist-materyalist eğitim yapıldığı müddetçe de sürekli kum gibi komünist genç yetişiyor. O komünist gençler de bu sefer, bir kısmı için söylüyorum hepsi için söylemiyorum, onlar sokağa dökülüyorlar. Polise saldırıyorlar, askere saldırıyorlar. PKK’nın konumu ortada. Devletin, hükümetin bu konuda acil önlem alıp anti-Darwinist, anti-materyalist faaliyet yapması lazım.

Free Traffic Exchange