ADNAN OKTAR: Abdullah Gül Hocamız doğru konuştu. Şamil Tayyar Hocam’ın gönlü rahat olsun. Böyle bir ortamda böyle bir üslup yatıştırıcı, sevecen ve makul bir iktidarın görünümünü ortaya koyar. Ne deseydi? Sert üslup rencide edici oluyor. Gençlik rencide oluyor. Kardeşim komünisti de rencide etmek doğru bir şey değil. Yani komünisti niye rencide edelim? CHP gençliği zaten bizim gençlerimiz, niye rencide edelim? Cumhurbaşkanı’nın tavrı doğru; yanlış olan bir şey yok. “Mesaj alınmıştır” gayet güzel söz. Alınmadı mı mesaj? Alındı ve uygulandı. “Biz mesajı almadık” dese, peki bu uygulanan ne? Ağaç dikildi oraya. Bahçe genişletildi. Faaliyet durduruldu. Mesaj alınmış demek ki. Ne diyor?
DİDEM ÜRER: “Demokrasi sandık değildir” diyor.
ADNAN OKTAR: Doğru söylüyor. Ben aldım yüzde elliyi istediğim gibi yönetirim. Öyle değil. Diğer yüzde elliye göre de yönetmek durumunda. Diğer yüzde ellinin isteklerini de yerine getirmek durumunda iktidar. Yani yüzde yüzün isteklerini yerine getirecek. O şekilde olmaz. Acayip gerginlik meydana getirir, çok rahatsız eder. Olur mu öyle şey? Şamil Tayyar Hocamız şüphelenmiş. Yani şöyle bir şey düşünüyor benim kanaatim. “Selden kütük mü kapıyor?” Yani ortalık karışmışken, Sayın Cumhurbaşkanımızın politikaya atılmak istediğini düşünüyor benim kanaatim. Öyle bir söz var çünkü. Ve Tayyip Hocamı ekarte edip, onun etrafında bir grup oluşturarak, işte bu sık sık ağlayan o neydi?
DİDEM ÜRER: Bülent Arınç mı?
ADNAN OKTAR: Bülent Arınç Hoca, o beraber bir şey oluşacağını, bir hükümet oluşacağını ve Tayyip Hocamı ekarte edeceğini düşünüyorlar. Millet vefalıdır bir kere. Tayyip Hocamı kimse harcayamaz. Onu milletimizin vicdanı kabul etmez oy vermeyenlerin bile vicdanı kabul etmez. Öyle adam harcama olayı olmaz bizde, öyle bir konu olmaz. Bu kadar emek verecek, bu kadar cesaret gösterecek, İddia Edilen Ergenekon Terör Örgütü’nü etkisin hale getirecek. Mafyaları etkisiz hale getirecek. Sonra diyeceğiz ki; “Senin işin bitti. Bize yeteri kadar hizmet ettin. Hadi bakalım yolcu yoluna. Sen git artık. Sana ihtiyacımız kalmadı. Biz ufuklara yelken açalım. Nerede kalmıştır?” Böyle bir vicdan olmaz. Böyle bir şey olmaz. Buna müsaade etmem, müsaade etmeyiz. Böyle bir şey olmaz. Abdullah Gül, tatlı bir insan sevecen zaten görülüyor. Şeker gibi yani, hakikatten çok halim. Çok çok halim, yani biraz Hz. İsa (a.s) meşrepli, Hz. Ebu Bekir (r.a) meşrepli.
DİDEM ÜRER: Hocam, Sayın Devlet Bahçeli bugün bir açıklama yaptı: “Türkiye’yi bölmeye araç olarak kullanacak bir başkanlık sistemi kavramı, onun yanında bir özerklik, onun yanında federal ve sonunda da adını koydukları Kuzey Kürdistan gibi bağımsız devlet hayallerinden vazgeçilmelidir. Son söz söylenmemiştir. Son sözümüz Taksim’e benzemez” dedi.
ADNAN OKTAR: Allah Allah, efeme bak, çok güzel konuşmuş. Ölümüne kabul etmeyiz, ölümüne. Cesetlerimizi çiğnerler, ondan sonra, Güneydoğuyu da alsınlar, Türkiye’yi de alsınlar, her yeri alsınlar. Yetmiş milyon hepimizi şehit ederler, tamamı onların. Sırf Güneydoğu değil, hepsi onların olsun.