EBRU ALTAN: Derin yeşil gözlü bir tanem aşkımın sohbetine başlıyoruz, inşaAllah.
ADNAN OKTAR: Didem Hocam önce bir sizi dinleyelim.
DİDEM ÜRER: Hocam, bu gece bildiğiniz gibi Kadir gecesi. Bütün İslam aleminin ve tüm Müslüman kardeşlerimizin Kadir gecesi mübarek olsun, inşaAllah.
ADNAN OKTAR: Ne güzel ne güzel. Kadir gecesinde de iftarımız oldu. Çok değerli kardeşlerimiz vardı, sanatçılar çok fazla sayıda sanatçılar vardı. Gazeteciler, siyasetçiler vardı. Sağ olsunlar güzel sohbetlerimiz oldu, maşaAllah.
DİDEM ÜRER: Hocam, Suriye tarafında çıkan çatışmada seken kurşun Urfa’nın Ceylanpınar İlçesinde çocuklarıyla bayram alışverişi yapan Ramazan Zeybel adlı kardeşimize isabet etti. Göğsünden yaralanan vatandaşımız hayatını kaybetti, şehit oldu.
ADNAN OKTAR: Adamları oradan uzaklaştırsınlar orada çatışma olur mu? Onu asker uyarsın gitsinler, aşağı tarafa gitsinler. Yani bir kilometre aşağı gitsin. Olmaz, ya o şehri kullanmayacaklar, ya onları bir kilometre aşağı itmeleri lazım. Hatta bir buçuk iki kilometre.
DİDEM ÜRER: Sınıra yakın bazı evleri boşaltmışlar güvenlik nedeniyle Ceylanpınar’da.
ADNAN OKTAR: Evet, başka türlü çözüm olmaz.
DİDEM ÜRER: Hocam, Başbakan Erdoğan bugün yaptığı konuşmada şöyle söyledi: “Allah işkence altında inleyen tüm Müslümanlara dayanma gücü nasip etsin. Her karanlık gecenin mutlaka aydınlık bir sabahı vardır. Hicret sırasında kutlu mağarada Hz. Ebu Bekir (r.a.) Peygamberimiz (s.a.v)’e ‘Allah’ın yardımı ne zaman’ diye sorduğunda Peygamberimiz (s.a.v); ‘Korkma Allah’ın yardımı yakındır’ demiştir. Allah bize bir Musa zaferini müjdeleyecektir” dedi.
ADNAN OKTAR: Musa zaferini, yani Mehdiyet’i. Çok güzel konuşmuş, maşaAllah. Tayyip Hocam’ı üzmesinler, çok yoruyorlar. Böyle insan çok yıpranır, çok yorulur. “Bize şunu getir, şunu yap, şöyle yap, işte sağa dön, sola dön.” Bu çok zor. Başbakanlık kolay iş değil. Daha şefkatli daha sevecen yaklaşmaları lazım. Tama Başbakan da şefkat bekler ama, Başbakanın da şefkate ihtiyacı var. Sert bir üslup bu zulüm böyle olmaz. Ne güzel mis gibi demokrasi var, verirsin oyunu.
DİDEM ÜRER: Hocam, Mısır’da dün gece Mursi yanlılarına yeniden bir operasyon yapıldı ve çoğu ateşli silahla en az yüz kişini yaralandığı belirtildi.
ADNAN OKTAR: Bu ne iştir böyle? Bu böyle sürer. Mehdilik sevgisi, Mehdilik sevinci olması lazım. Şimdi, Mısır’ın yarısı onu tutuyor, yarısı başka tarafı tutuyor, bu durumda anlaşılamaz. Şimdi yapılacak nedir? Mısır’ın tamamını seven, Mısır’ın tamamına mutluluk getiren bir insan gerekiyor. Ordu yabana atılacak gibi ordu değil. Onlar da Müslüman evladı. Muhalifler de onlar da Müslüman evladı. Hıristiyanlar var onlar da Allah’a inanan insanlar. Dinsizler komünistler de olabilir onlar da bu vatanın evlatları, bu dünyanın insanları, Hz. Adem (a.s)’dan evlatlarımız, Hz. Adem (a.s)’ın evlatları. Bugün dinsizdir de yarın dindar olur. Ama hepsine şefkat esas. Orada bir tıkanma var, bunun hallolması gerekiyor. İktidara gelen kişi bütün Mısır’ı kucaklamak durumunda. Mesela orada dekolte hanımlar var, sanatçılar var hepsine sahip çıkacak. Musevi düşmanlığı, Hıristiyan karşıtlığı, başı açık hanımlara karşı tavır eğer sezilirse bu tabii rencide eder insanları, rahatsız eder. Bunu halletsinler. Mursi’yi aslında bir bıraksınlar, Türkiye’ye bir gelsin. Adam bir aklını başına toplasın rahatlasın. Aracı olalım bıraksınlar. Mısır’la bunu konuşalım. Kurmaylarıyla beraber Türkiye’ye bir gelsin, basın toplantısı yapsın. Sakinleştirelim ortalığı, değil mi? Mursi desin: “başı açık hanımlara da, dekolte hanımlara da, Hıristiyanlara, Musevilere hepsine şefkat duyuyorum. Museviler de kardeşimizdir, Hıristiyanlar da kardeşimizdir, komünistler de kardeşimizdir. Hepsinin lideriyim, hepsinin Cumhurbaşkanıyım” diye bir konuşma yapsa yatışır ortalık. Ondan sonra seçim olsun. Yoksa bu vaziyette seçim olsa yine olmaz. Orada militan bir ruh falan, öyle şey pek gitmez. Mursi’yi hemen bırakmaları için ve Türkiye’ye gelmesi için kamuoyunda bir çalışma başlatılsa iyi olur. Onu onların ileri gelenleriyle de konuşmak lazım. Ordu böyle bir teklifi makul görür. Atlasın uçağa gelsin. Biraz dinlensin, ortalık da sakinleşsin. Ordu çekilsin, halk da çekilsin meydanlardan, değil mi? Ortalık bir sakinleşsin, halk da çekilsin. Sivil bir hükümet koalisyon hükümeti kursunlar, hepsi olsun içinde, Mursi’nin ekip de olsun. Ağırlıklı olarak, oy oranına göre ağırlıklı olarak Mursi’nin ekip. Sakinleştirelim ortalığı. Bu nedir? Yüz kişi şimdi, çok fazla ölen vardır onunla kalmaz. Hastaneler çaka çaka insanlarla dolu her gün bir felaket haberi geliyor. Bunun sonunun iyiye gitmeyeceği anlaşılıyor. Mursi Mısır’da durursa karmaşa devam eder. Mursi’yi Türkiye’ye getirtelim. Güzel demeçler versin, Avrupalı gazetecileri çağırsın, sevecen, ılımlı, herkese sahip çıkan de