Maide Suresi, 51. ve Al-i İmran Suresi, 67. Ayetlerinin Tefsiri

2013-12-04 159

ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınırım. “Sizden kim onları dost edinirse şüphesiz o onlardan olur. Şüphesiz Allah zalim kavmi doğru yola iletmez”. “Ey iman edenler Yahudi ve Hristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudurlar.” Abdullah Kelkitli diyor. “İbrahim ne Yahudi ne Hristiyan’dı. Fakat o Allah’ı bir tanıyan dosdoğru bir Müslüman’dı. Müşriklerden de değildi.” Tamam, güzel. “Ne Yahudi, ne de Hristiyan’dı” tamam, Hz. İbrahim (a.s)’ın dini ayrıydı çünkü. Ayrı bir dindi. Sonradan Musevilik geldi. Hz. Musa (a.s) Museviliği getirdi. Hz. İsa (a.s) da Hristiyanlığı getirdi. Hz. İbrahim (a.s) o devirde olsa, Hz. İsa (a.s)’ın zamanında o da olsa, o da Hristiyan olacaktı. Ama başka bir dinle Allah onu taltif etti. İbrahim-i’ydi. İbrahimi’lik dinine mensuptu. Kendisi de İbrahim-i’ydi. Kavmi de İbrahim-i’ydi. Yakubiler, değil mi Hz. Yakup (a.s) mesela Yakubi olur. Mesela Hz. Yusuf (a.s)’a uyanlar Hz. Yusuf-i olur. Hz. Musa (a.s)’a uyanlar Musevi oldu. Hz. İsa (a.s)’a uyanlar İsevi oldular. Bunda şaşıracak bir şey yok. “Yahudi ve Hrıstiyanlar’ı dost edinmeyin. Onlar birbirinin dostudurlar.” Hangi konuda dost edinmeyeceksin. Yanlış inançlar konusunda dost edinmeyeceksin. Yoksa Allah “Yahudi’yle, Hristiyan’la evlenin” diyor. Evlenme, dost edinme değil mi? Ham en alası. Çocuklarının annesi oluyor. Tam güveniyorsun, evini teslim edip gidiyorsun. Bu dostluk değil mi? Yanlış inanç konusunda dost edinmeyin, o anlamdadır. Ayeti dikkatli incelemiyorsun. “Sizden kim onları dost edinirse, şüphesiz o onlardan olur.” Yani yanlış bir inancı aynısıyla savunursan zaten küfre girersin. Mesela “Allah üç’tür” dersen, “Evet, sana ittifakla katılıyorum” dersen, dinden çıkarsın tabii. Bu konuda ittifak etmeyeceksin. Ama Hristiyan “Allah birdir” diyor, sen de “Allah birdir” diyorsan, tamam, dostsun o konuda. Diyor ki mesela “Ben cennete inanıyorum” diyor bir Hristiyan, “ben de inanıyorum” diyorsun, o konuda da dostsun. Ama bir adam “inanmıyorum” diyor, “ben de inanıyorum” dersen tabii küfre girersin. Dost edinme yani onları yönetici kılma, adam mesela senin inancında değil yönetici kılıyorsun. Mesela dost derken “evliyau kelimesi koruyucular, kanun nazarında sorumlular, evliyalar, efendiler, sahipler, malikler anlamındadır. Yetevellahum, bu da bakımı üstlenen, hakim durumuna geçer, yönetimi ele alır anlamlarındadır.” Yönetim anlamında gelmektedir. Yani sen bir Musevi’ye “gel beni yönet” diyemezsin. Çünkü inancı ayrı. Onun dini ayrı. Sen kendi dinindesin, tabii ki kendi dininde bir insan olması lazım. Musevi’yi Musevi idare edecek. Müslüman’ı da Müslüman idare edecek. O anlamdadır. Onların inançlarına uymayın. Yanlış olan inançlarına uymayın. Doğru olan inancına uyarsın. Ehl-i Kitap’ın kestiğini niye yiyorsun? Neden yiyorsun? Allah “Müslüman’ın kestiğini yiyin” diyor. İman Ehl-inin değil mi? Allah’a inananın. Ehl-i Kitap’ın kestiğini de yiyebilirsin. Nasıl oluyor bu? Neden? Çünkü onu o konuda doğru olarak görüyor Cenab-ı Allah. Çünkü Allah’ın birliğine inanıyor. “La İlahe İllaAllah” diyor. La ilahe illaAllah dediği için, onun kestiği yeniyor. Ama “La İlahe illaAllah" demezse, kestiği yenmez.