Suriye’de kimyasal silah kullanılarak yapılan katliam İslam Birliği’nin aciliyetini göstermektedir.

2013-12-04 148

DİDEM ÜRER: İran dışişleri Bakanı Zarif, Davutoğlu’yla yaptığı görüşmede; “Suriye’de kimyasal silah kullanılarak yapılan katliamın arkasında Şam yönetiminin olamayacağını” söyledi. Rusya ise olayın “Esad’ı zor duruma düşürmek için planlanmış bir provokasyon gibi görüldüğünü” açıkladı. Uzmanlarda genel olarak “madem Esad böyle bir açıklama yapıyor, o zaman izin versin Birleşmiş Milletler görevlere gitsinler” diyorlar ama ona da izin vermiyor Esad.

ADNAN OKTAR: O zaman çok samimiyetsiz, berbat bir üslup bu. Yani çok kalleşçe bir üslup. Yani öyle bir şey yoksa, bakarlar Esad’ın masumluğu ortaya çıkmış olur, bir daha da kimse bir şey demez bu konuda.  Ama müsaade etmeyecek, sinsi sinsi Müslümanları bin kişi, beş yüz kişi, altı yüz kişi, yedi yüz kişi şehit edecek, her seferinde de aynı düzmece izahlar. Ama işte Müslümanlar birleşmediği müddetçe, bu felaketlerin önü arkası gelmez. Yani özellikle alimler, Hocalar sürekli Müslümanların şevkini kırmaya, birlik azmini ortadan kaldırmaya, Müslümanların birleşme heyecanını tamamen iftad etmeye yönelik bir üslup kullanıyorlar. Bu üslup da gecikmeye sebep oluyor. Ama gecikmede kaderde, Allah’ın emri bu. Kader değişmiyor. İllaki o vakti merhumu gelecek, illaki o vakit gelecek. Ben aylar önce dedim, Müslümanların üzerine büyük felaketler gelecek önümüzdeki günlerde dedim, çok büyük olaylar olacak dedim. Bakalım yayınlarda var, görürsünüz. Aynen dediğim gibi olaylar çıktı ve gelişti. Ve Allah, Cabbar ismiyle kabul ettirecek dedim Hz. Mehdi (a.s)’ı. Şimdi bak her yerde İttihad-ı İslam talepleri çıkmaya başladı. Her yerde Türk İslam Birliği. Önceden söylemiyorlardı. Hatta öyle pankart kaldırın kardeşim bunları falan diyorlardı, hiçbir şekilde kabul etmiyorlardı. Ama şu an, şiddetle talep eder konuma geldiler.