DİDEM ÜRER: Atilla Yayla bugünkü yazısında; “Ankara siyasalda okuduğu dönemde sosyalizmle bilimin aynı şey olduğu fikrinin aşılandığını, bu nedenle öğrencilerin zihninde, bilim asla yanılmadığına göre sosyalizm de doğrudur şeklinde bir tablo oluştuğunu” yazdı. “Faşizmin ve sosyalizmin ortak köklerde beslendiğini ve şiddet unsurlarını kullanarak aynı amaca yöneldiğini” söyledi.
ADNAN OKTAR: Güzel, çok samimi güzel konuşmuş. Her ikisinde de şiddet var, yani insanı adam yerine koymama var. “Biz sizi sopayla, silahla hizaya getiririz.” Diyor ki adam: “ben komünist olmak istemiyorum” diyor. “Öyle bir olursun ki, hoplaya hoplaya olursun” diyor. Faşist de diyor ki: “Sen doğuştan zaten faşistsin” diyor. “Seni hoplata hoplata ben faşist yaparım” diyor, “sıkıysa yapma” diyor. Almanya’yı da böyle elde ettiler, Rusya’da da böyle elde ettiler dehşet saçarak ve insanları aşağılayarak. İnsanın beynine, aklına, ruhuna, kişiliğine değer vermeyen sistemlerdir komünizm de, faşizm de.
Didem Hocam dinliyorum.
DİDEM ÜRER: Hocam, “Türkiye’de faşizmin itibarının sıfır ama komünizmin çok yüksek olduğunu” yazmış aynı zamanda. “Ne zaman sosyalist odaklar tarafından bir şiddet eylemi olsa, hemen bu faşizm denilerek kınanıyor demiş. Ve “ikisi de ortak kökenden geliyorlar, Nazizm aslında nasyonal komünizm, Mussolini de eski bir komünist ve komünist ideallerini terk ettiğini asla açıklamamış bir faşisttir” diye eklemiş.
ADNAN OKTAR: Çok güzel yazmış, çok akılcı güzel, yani hepsi makul anlatımın. Aferin delikanlıya. Kim bu mübarek?
DİDEM ÜRER: Atilla Yayla, Yeni Şafak Gazetesi’nden.
ADNAN OKTAR: Gazete sağlam, maşaAllah, iyi güzel. Hocaya sahip çıksınlar, Hoca baya kafalı adam. Güzel yazmış, güzel konuşmuş.