Başbakanımızın Marmaray’ı dualarla açması çok güzel.

2013-11-28 55

DİDEM ÜRER: Hocam, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Kızılcahamam'da düzenlenen 21. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'na konuştu. ''Bu ülkenin ilk meclisi Atatürk'ün iştirak ettiği dualarla açılmışken Marmaray'ın dualarla açılması sizi neden rahatsız ediyor?'' diye sordu. ''Bu ülkenin bizatihi İstiklal Marşı'nda dua vardır'' dedi.

ADNAN OKTAR: Başbakanımız o konuda çok rahat etsin. Marmaray'ı hadiste Peygamberimiz (s.a.v) çok detaylı bilgi vermiş, açıklama yapmış. “Marmaray'ın iki tarafında da” diyor; yani Marmaray diye geçmiyor da denizin altından geçecek bir yoldan bahsediyor, “iki tarafında da bayraklar vardır” diyor, “ve tekbirlerle, Allah anılarak, dualarla açılır” diyor. Hadis böyle. Kader böyle. Kaderde olan oldu. Kaderin dışında bir şey yok. Hatta bak; “içinde insanlar yemek yerler, otururlar” diyor. “Deniz onlardan uzaklaşır” diyor. 60 metre kadar uzak. “Kuru bir yol açılır, müminler oradan geçerler” diyor. Ama içinde iskan edilecek halde olunacağını da hadisler belirtiyor. “İçinde yemek yerler, otururlar” diyor. O şekil. “Hazineler çıkar” diyor, aynı anda. Hakikaten hazineler çıktı. Tarihi hazinelere ulaştılar, biliyorsunuz. İki ucunda da bayraklar olmasından bahsedilmesi çok manidar. Hem tören nedeniyle, hem bayram nedeniyle bayraklar var. Allah anılarak açılıyor. Tam, mutabık. “Kuru bir yol” diyor bak, “kuru” tam anlamıyla kuru. Nemli bile değil bak, “kuru bir yol.” “Oradan müminler, insanlar geçerler” diyor. Ve oradaki araçtan bahsediyor, “ayaklarıyla bir şey yaparlar ve kendiliğinden giderler” diyor. Kendiliğinden gider, yani herhangi bir at, hayvan bir şey olmadan, “ayağıyla bir şey yapar” diyor. Talebelerinden bahsediyor, ahir zamandan bahsediyor, “ayaklarıyla bir şey yaparlar ve kendiliğinden gider” diyor, açık. Tam anlamıyla ahir zamanın bir tecellisi, bir ahir zaman alametidir. Dualarla açılması da son derece normal. Atatürk'ten örnek vermesi de güzel olmuş Tayyip Hocam’ın, inşaAllah.

Evet, dinliyorum.

DİDEM ÜRER: Hocam, yine Başbakan Erdoğan; ''Bize kimse millet, milliyet dersi vermesin. Birileri bizi anlamasa da milletimiz bizi çok iyi anladı ve anlıyor'' dedi. Ve; ''Biz milletin hizmetkarıyız'' diye söyledi. ''AK Parti içinde 11 yıldır 'sen-ben' kavgası çıksın isteyenler var. Bu heveslerini kursaklarında bıraktık. Bundan sonra da aynı şekilde yapmaya devam edeceğiz'' dedi.

ADNAN OKTAR: Ama onlar hakikaten anlayamıyorlar. Klasik siyasetçi zannediyorlar Tayyip Hocam’ı. Diğer AK Parti'nin yöneticilerini de klasik siyasetçi zannettikleri için, herhalde bir menfaat kavgasına düşerler, birbirleriyle uğraşırlar falan, makam mevki hırsına düşerler diye düşünüyorlar. Halbuki ihlasla hareket ediyorlar. İbadet olarak hükümeti oluşturdular. Hükümet etme nedenleri, başbakan olma, bakan olma nedenleri ibadet kastıyla, siyaset kastıyla değil. Bunu anlamadıkları için bazı arkadaşlar, illaki bir şekilde birbirlerine düşeceklerini zannediyorlar. Böyle bir şey olmaz. İbadet için hareket eden bir Müslüman'da, o tarz bir davranış olmaz, boşa beklemesinler. Evet.