BERİL KONCAGÜL: Sevgilim dünya güzelimle programımıza başlıyoruz, inşaAllah.
ADNAN OKTAR: Didem Hocam buyurun, dinliyorum.
DİDEM ÜRER: Sayın Abdullah Gül’ün resmi davetlisi olarak Ankara’ya gelen Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e devlet nişanı verildi. Çankaya köşkündeki törende konuşan Aliyev, iki ülke arasındaki birliğin sarsılmaz olduğuna vurgu yaptı. Ve “Türkiye’nin Azerbaycan’a verdiği destekten dolayı minnettarız” dedi.
ADNAN OKTAR: Türkiye’nin Azerbaycan’a verdiği destek, Konya’ya verilen destek neyse, İzmir’e verilen destek neyse, Azerbaycan’a da verilen destek odur. Azerbaycanlılar kanımız, canımız, ruhumuz, dinimiz her şeyimiz bir. Bir olamayan hiç bir şeyimiz yok. Konya neyse bizim için, Azerbaycan da odur. İlham Aliyev’e de hoş geldin diyoruz, sefa geldin diyoruz. Allah ömrünü uzun etsin, sağlık sıhhat versin, Azerbaycan için bir nimet, bir iyilik, bir güzellik. Ailesine de kendisine de nur versin Allah, milletine de milletimize de. Aynı milletiz, aynı dine mensubuz, aynı örfler, aynı gelenekler her şeyimiz bir, maşaAllah.
Evet, Didem Hocam.
DİDEM ÜRER: Hocam, Sayın Kadir Topbaş Twitter’de yazdığı yazıyla otobüslerde internetin bedava olacağını duyurdu. Siz sürekli söylüyorsunuz.
ADNAN OKTAR: MaşaAllah. Şimdi Kadir Hocam garantiledi belediye başkanlığını ben söyleyeyim. BU sağlam. Bir de İstanbul’da bedava yaparsa interneti, Allah ömrünü uzun etsin, ömrü boyunca belediye başkanı olur, inşaAllah.
Evet, dinliyorum.
DİDEM ÜRER: Sayın Kılıçdaroğlu; “hapishanelerde adli tıp raporlarına rağmen tutuklu olanlar bulunduğunu” söyledi. “162 ağır hasta var” dedi. “Önümüzdeki süreçte cezaevlerinden tabutlar çıkarsa tek sorumlusu ülkeyi yönetenlerdir” yorumunda bulundu.
ADNAN OKTAR: Bile bile yapmazlar öyle bir şey. Hastaysa tutamaz hastanede, kanunen de tutamazlar, vicdanen de tutamazlar tahliyeleri gerekir. Orada bir yanlışlık vardır. Onu Sayın Kılıçdaroğlu isim isim söyler de, o şahısların da rahatsızlıklarını isim isim söylerse, rapor numaralarıyla, konulan teşhisle açıklarsa kamuoyuna konu biter. Ama hassasiyeti için teşekkür ediyoruz. Vicdani bir konu olduğu için, böyle bir konuya el atması hayati. Eğer kanuni bir engel yoksa, bir acayiplik var demektir.
Evet, dinliyorum.
DİDEM ÜRER: Hocam, Başbakan Erdoğan grup toplantısında konuştu ve “hafta sonu iki gün Diyarbakır’dayız” dedi. Açılışlara Mesut Barzani de katılacak. “300 çifti evlendireceğiz. İbrahim Tatlıses ve Şivan Perver düet yapacak” diye konuştu. “Kerbela’nın bir ayrışma aracı olamayacağını yıllardır vurguladık. Kendilerine Müslüman diyen biri üstlerine bomba sarıyor. Bir camide veya ibadethanede patlatıyor. Bunun İslam’la alakası yoktur” dedi.
ADNAN OKTAR: Konuşmalar çok güzel, o çıkış da çok güzel. Tayyip Hocam yine puanları toplamaya başladı. Puana doymuyor, maşaAllah iyi, güzel.
DİDEM ÜRER: Hocam, bir de dün siz yangını sürekli dile getirmelerini söylemiştiniz hükümetin. Aynı şeyi yine anlatmış Sayın Başbakan, “Irak, Suriye, Yemen kendine hangi adı takarsa taksın, mazlumu katledenin sıfatı Yezid’dir. Mazlumun sıfatı da Hüseyin’dir” diye ifade etmiş.
ADNAN OKTAR: Bakın, Alevi kardeşlerimize gösterdikleri sevgi son derece sarih, anlatım son derece sarih. Böylece fitneyi de yatıştırmış oluyor. Kullandığı cümleler de yerli yerince, hiç kimsenin inkar edemeyeceği gibi. Tarafını da belli etmiş, haklıdan yana, doğrudan yana güzel olmuş.
DİDEM ÜRER: Hocam, Alevi kardeşlerimizle ilgili olarak da, “Alevi kardeşimle Sünni kardeşim arasında farklılıklar çok çok cüzidir. Yezid’in izindeki nifak odakları aramızı açamaz. Biz aracılarla değil gönül diliyle konuşacağız” diye sevginin önemine dikkat çekmiş.
ADNAN OKTAR: Bu da güzel olmuş. Toplamında çok ataklar. Son haftadaki ataklar çok iyi. Bir tek şu öğrenci evleri falan olaylarında biraz anlam kargaşası oldu. Anlam kargaşasından kaçınmak lazım. Çok özlü, kısa, derli-toplu açıklama çok iyi olur. Tartışmaya konuları açmak, anlaşılmaz bir durum varmış gibi göstermek, hükümetin hürriyetleri tehlike gibi gördüğünü göstermeye kalkmak, özgürlüklerin üzerine gidecek hükümet, öyle bir çalışma yapacak gibi göstermek çok vahim olur. Hükümet özgürlüklerin hükümeti, demokrasinin hükümeti. Böyle bir üsluptan, mantıktan şiddetle kaçınmak lazım.
DİDEM ÜRER: Bir hadis okumak istiyorum inşaAllah Hocam: “İmam Mehdi, dünyanın doğu ve batısını manen fethedip, İslam’ı dünyanın dört bir yanına egemen kılacaktır. Allah-u Teala insanlara öyle bir güç verecek ki, herkes olduğu yerde Hz. Mehdi (a.s)’ın sözlerini duyacak.”
ADNAN OKTAR: Radyo televizyon bu kadar net nasıl anlatılır? Dünyanın her tarafında insanlar oturduğu yerde Hz. Mehdi (a.s)’ı görecek. Bu nedir? Bu basına yansımıyor, alimler bunu söylemiyor. Peygamberimiz (s.a.v)’in b