TÛTÎ-İ MÛCİZE-GÛYEM NE DESEM LÂF DEĞİL
Tûtî-i mu'cize-gûyem ne desem lâf değil
Çerh ile söyleşemem âyînesi sâf değil.
Ehl-i dildir diyemem sînesi sâf olmayana
Ehl-i dil birbirini bilmemek insâf değil.
Yine endîşe bilir kadr-i dür-i güftârım
Rüzigâr ise denî dehr ise sarrâf değil.
Girdi miftâh-ı der-i genc-i ma'ânî elime
Âleme bez-i güher eylesem itlâf değil.
Levh-i mahfûz-ı suhandir dil-i pâk-i Nef'î
Tâb'-ı yârân gibi dükkânçe-i sahhâf değil.
Makam: Segâh
Beste: ITRÎ (Buhûrizâde MUSTAFA Efendi)
Güfte: Nef'î ÖMER Efendi
Günümüz Türkçesiyle;
1.Beyit: Mucizeleri dile getiren papağanım, dediklerim boş laf(tan ibaret) değil / Cahil ile konuşmam (onun) kalbi temiz değil.
2.Beyit: Kalbi temiz olmayana "gönül ehlidir" diyemem / Gönül ehillerinin birbirini bilmemeleri olacak iş değil.
3.Beyit: Devir alçaksa ve dünya sarraf değil ise inci (gibi kıymetli olan) sözümün değerini bilse bilse düşünce bilir.
4.Beyit: Anlam hazinesinin kapısının anahtarı elime geçti / Âleme bol bol cevher dağıtsam ziyanı yok.
5.Beyit: Nef'î'nin temiz gönlü, sözün levh-i mahfûzudur / Dostlarınınki gibi sahâf dükkânı değildir
Yöneten (Şef): Ziya TAŞKENT