Şili, devlet başkanlığı seçimlerinin ilk turu için pazar günü sandık başına gidiyor.
Sosyalistlerin adayı, eski Devlet Başkanı Michelle Bachelet’nın zaferine kesin gözüyle bakılıyor.
2006-2010 yılları arasında devlet başkanlığı koltuğunda oturan 62 yaşındaki Bachelet, ikinci dönemine iddialı hazırlanıyor.
Bachelet’nin rakibi ise tıpkı kendisi gibi bir generalin kızı olan Evelyn Matthei. Kamuoyu yoklamaları sağ koalisyonun tek adayı olarak seçimlere hazırlanan Matthei’e sosyalist rakibi karşısında şans tanımıyor.
59 yaşındaki Matthei, Sebastien Pinera hükümetinde Çalışma Bakanlığı görevini yürütüyordu.
Seçimlerin ilk turunda kazanan çıkmaması durumunda 15 Aralık’ta ikinci tura gidilecek.
Bazı ülkelerde oy verme işlemi kanunlar ile gerekli kılınır. Şili’de bu durum değişti. Oy verme işlemi halkın isteğine bırakıldı. Bu seçimde adayların hemen hemen hepsi kampanyasında diktatör Pinochet zamanında yazılmış olan anayasada reform yapılacağını söylüyor.
Şili’nin ilk kadın devlet başkanı olarak tarihe geçen Michelle Bachelet Kasım ayında düzenlenecek seçimlerde yeniden aday olacağını açıklayarak dikkatleri üzerine çekmişti.
Karşısında ise Evelyn Matthei var. Sağcı hükümetin adayı, Pinochet hükümeti yönetimi altındaki Hava Kuvvetleri’nin Generali Fernando Matthei’nin kızı.
Bachelet’in babası ise Allende’nin Halk Cephesi Hükümeti döneminde Hava Kuvvetleri’nde Tuğgeneraldi.
Michelle Bachelet kampanyası boyunca özellikle ülkedeki sosyal eşitsizliklerle mücadele etme sözü verdi. Bunun için de önce eğitimin iyileştirilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Evelyn Matthei ise Sosyalistlerin politikalarına sert eleştiriler yöneltti:
“Şöyle özetlemek isterim. Bizim planımız Merkel’in Almanya’sına, onların planı ise Almanya’nın Berlin Duvarı‘na benziyor.”
Öte yandan Şilili öğrenciler ise eğitim sisteminin iyileştirilmesini ve ücretsiz olmasını talep ediyor. Bu nedenle birçok kez büyük çaplı gösteriler düzenlendi.
Şili Üniversitesi Öğrenci Birliği Başkanı ülkenin zengin kaynaklarının eğitim sistemi ve halkın temel ihtiyaçları için harcanmasını talep ettiklerini söylüyor:
“4 yıl öne ücretsiz eğitimden bahsetmek bile kulağa çılgınca geliyordu. Şimdi ise ne kadar gerekli olduğu anlaşıldı. Biz daha önce sanayinin tüm insan faaliyetlerde motor rolü oynadığına devletin ise ikinci sırada yer alması gerektiğine inandırılmıştık. Yılar sonra bunun böyle olmadığını gördük. “
Ülkede son yıllarda sesini giderek yükselten ve sokağa inen gençlerin liderliğindeki halk hareketleri, ülkede artık bir şeylerin değişmesi gerektiğini altını çiziyor.